yobaz şakirtlerin ağızlarını sulandıran başlık. yakın dönemde tasviye olacaklarını bile bile hala kuduz köpekler gibi fink atıyorlar orda burda; zira, emperyalistler hiçbir uşaklarını cezasız bırakmazlar.
mustafa kemal'in malvarlığı ile ilgili olarak ismail cem'in yazdıkları, şahsi mülkü olarak idare etmek için kendi üzerinde tuttuğu ve 1937'de envanterini bizzat çıkarttırıp hazineye bağışladığı malvarlığından oluşur. açın bahsi geçen kitabın orijinalini okuyun.
ayrıca listede kanalizasyon ve köprüler var. hadi köprüyü anlamaya çalışalım; deli dumrul gibi geçenden para falan alarak bu malvarlığını kullanmak istediğini düşünelim de; kanalizasyonu ne yapacaktı ki mustafa kemal?*
şakirtler paso bu tip şeylerde tongaya basıyorlar. tabi içeriği aldıkları kaynakta bahsedilen malvarlığı listesinin amacı sonradan anlatıldığından, kanalizasyon, köprü, su tesisatı gibi yapıların neden orada olduğu, ulu önder'e saldırmak isteyen soytarıları gülünç duruma düşürüveriyor.*
malvarlığının tamamına yakınını türk halkına bağışlamıştır. manevi kızlarına geçinebilecekleri kadar aylık bağlatmış, sabiha gökçen'e ev bırakmış, kızkardeşi makbule'ye çankaya'daki evini hayatta olduğu müddetçe bağışlatmış, ismet inönü'nün çocuklarının eğitimi için bir miktar para ayırmıştır. geri kalanının tamamını halkına bağışlamıştır dediğimiz gibi.
mustafa kemal'in yakınlarına bol bol birşeyler bırakmak yerine, herşeyini halkına devretmesi bile halkçılık anlayışını berrak bir biçimde gözönüne serer.
bir de en son yobaz cephesinde bir erbakan vasiyetnamesi hadisesi kopmuş, birbirlerini yemişti çocukları. sonra parçalar paylaşılınca kuduz sükunete erişmişti.
nasıl koymuş paşa'nın yaptıkları bu şakirt tayfasına; şu malvarlığı meselesini 2-3 senede bir kuyruk acıları depreşince ortaya salıveriyorlar...*