brezilya'ya karpuz alır gibi oyuncu almaya giderek ufkunu büyük beşiktaş camiasına kanıtlamış teknik direktörümüzdür.
bazı arkadaşlar hala daha ajitasyon peşindeler, beşiktaş'ın çocuğu laflarını duymaktan gına geldi artık beyler herkes kendine gelsin öncelikle.
koskoca leeds united batmış mali sorunlar yüzünden bize bir şey olmaz mı sanıyorsunuz.
500 milyon lira borcu olan ve sportif başarı gelmediği sürece varlığını kati surette sürdüremeyecek olan spor kulüplerinden sadece bir tanesidir beşiktaş. ne eksik ne fazla.
gelene gidene beşiktaş'ın çocuğu etiketini yapıştırmaktan bıkmadınız mı yahu? bırakın bu beşiktaşın çocuğu ayaklarını, adam brezilyaya futbolcu almaya gidiyor lan dahası mı var halı saha maçlarında iyi pas atanları toplayıp gelecek herhalde, sonra altyapı diye ağlanıyorsunuz bir de.
iddia ediyorum - ki umarım yanılırım- beşiktaş seneye ligi ilk 5'de bitiremeyecek. bunu kulubünü çok seven realist bir beşiktaş taraftarı olarak söylüyorum. bunları söylerken yine kombinemi alıp stadda da takımımı destekliyor olarak söylüyorum. önce herkes kendi üzerine düşen görevi yapsın.
samet aybaba'ya kişisel bir düşmanlığım kesinlikle yok, sadece onun şu anda beşiktaşın altından kalkmak zorunda olduğu psikolojik süreci yönetemeyeceği kanaatindeyim.
keza bu kulübün kurtulması gerek ilk isim de değildir. aranan ve şu takımdan bir an önce gitmesi ve bir daha geri dönmemesi gereken tek adam vardır ki o da;
(bkz: levent erdoğan)
