Hacı Bayram Veli Hazretlerine, ıı.murad han sorar:
'' Veli Hazretleri malümunuz dedem Bayezid ve amcam musa çelebi'nin istanbul'u kuşattıklarını biliriz.
Dedem Bayezid dört defa istanbul'u kuşatmasına rağmen bir türlü almaya muvaffak olamamıştır.
Ben dahi burayı ciddi bir şekilde kuşattım ancak fethine bir türlü muvaffak olamadım. Bunun sebeb-i hikmeti nedir?''
Hacı Bayram Veli bu sorunun cevabını ağırdan alır ve başka konular üzerinde
durmaya çalışır. Bir gün sabah kahvaltısına oturduğu esnada görevliler bir beşik getirip Hacı Bayram Veli ve II. murad'ın arasına koyarlar.hacı bayram veli birden
beşiğe dönüp bakar ve Fetih Sûresini duyulabilecek bir şekilde okumaya başlar. Biraz sonra ayağa kalkar ve beşikteki uyuyan çocuğun yanına gider. çocuğun yüzünü açar ve
sessizce bir dûa okur. Çocuğun yanından ayrılırken de ne söylediği anlaşılmayan bazı sözler mırıldanır.
O esnada ıı.murad cevap alamadığı soruyu tekrar sorar. ''Veli hazretleri istanbul'u almaya ben muvaffak olacak mıyım?''
Hacı Bayram Veli ''padişahım, sana istanbul'u almak nasip değildir. Fakat Yüce Peygamber'in hadisinde de belirttiği gibi istanbul mutlaka fetholunacaktır. istanbul'u senin şu beşikte yatan şehzaden Mehmed ile yanımızda oturan müridimiz köse Akşemseddin alacaktır. Fethi mübin bu ikisine
nasip olacaktır. Ben dahi bu fethi göremeyeceğim'' diyerek cevap verir.