ilkokul üçüncü sınıfta üst üste iki ders olan bir türkçe dersinin, birinci dersi bitmişti, biz de hemen hemen her teneffüste yaptığımız gibi ip atlamaya çıkmıştık. ikinci derste, birinci derste okunan parçanın okuma- anlama soruları cevaplanacaktı. öğretmen benim kitabımı aldı ve sayfaları çevirirken kitabın arasından, kırmızı kurşun kalemle boyanmış, üzerinde kalpler çizili, kalplerin içinde adım yazan bir mektup yere düştü. hala düşündükçe utanıyorum biraz, çünkü sınıf başkanı, mektubu yazan çocukla benim ismimi tahtaya yazıp dalga geçmişti bir müddet . hayatımda ilk defa, yer yarılsa da içine girsem ne demekmiş, anlamıştım.