islam'da siyasi bir akımdır. Dini bir akıma nasıl dönüşmüş bilmem.
Bir yanda Ebu Süfyan, oğlu Muaviye ve onun oğlu Yezid. Diğer yandan Resulullah, Hz. Ali ve oğulları. Bu zatlar sırası ile birbirleri ile siyasi bir iktidar kavgasına da girmişlerdir. (Ebu Süfyan müslüman olup geri çekilmiştir).
Tabi ki yukarıdaki iktidar mücadelesinde tüm müslümanlar ikinci grubu yani Resululah ve Ehli Beyt'i destekleyecektir. Ancak Muaviye ve ekibi bu mücadeleyi bir şekilde kazandıktan sonra dini akım olarak tamamen Resuluhlah'a tabi olurken, Hz. Ali'yi takip ettiğini iddia edenler, belli bir küskünlükle, nerden aldıklarını bilemediğim yeni dini davranışlar icad etmişlerdir.
Alevilikle ilgili kafaları karıştıran budur. Alevilik siyasi olarak islamın doğru kolu diyebiliriz. Çünkü siyasi olarak Ehli beytin liderliğinde idi bu kol. Ancak Muaviye ve Yezid iktidarı zorla ve cinayetle ele geçirse de daha sonra peygamber sünnetini takip etmişlerdir. Aleviler ise dini olarak bambaşka bir islamiyet türetip takip etmişlerdir. Kendilerine camiye gitmeyin, ibadetinizi saz ile yapın vs. kim demiştir bilmem ama ehli beytin demediği açıktır.
Bugünkü sünniler ehli beyte siyaseten düşman (dinen değil) kişiler Peygamberin sünnetini takip ettiğinden Alevi değildirler. Yani aslında gayeleri Muaviyeyi değil peygamberi takip etmektir. Çünkü dini akımı siyasi akımdan önde tutmaktadırlar. Hz. Ali dahi dinen Alevi değil iken, bugünkü Alevilerin dini ritüelleri ile alakası yok iken, Alevilerin bu adetleri kimden aldığı ise muammadır.