yükselen solun önüne set çekmeye çalışan güçlerin "üçe üç, kana kan, intikam" çığlıkları arasında; banka soymak ve adam kaçırmak gibi hiç bir şekilde idamla cezalandırılmayan suçlardan yargılanması gerektiği halde, üstelik 61 anayasasını bir muhtırayla değiştiren güçler tarafından "anayasayı silah zoruyla değiştirmeye çalışmak" suçundan yargılanarak idam edilmiştir. idamını isteyen savcı baki tuğun yıllar sonra "fazla bir suçları yoktu, mahkemede uslu dursalardı asılmazlardı" demesi nasıl bir hukuk anlayışının kurbanı olduğunun kanıtıdır.
deniz gezmiş kimsenin kuklasi olamayacak kişilikte bir kahraman, bir devrimcidir. idam edildiğinde kendisi de 26 yaşındadır, yani "gencecik insanların beynini yıkamak" bir yana, kendi gibi bu yola bilerek girmiş arkadaşlarıyla beraber, kendi deyimiyle "26 yaşında kendini türkiyenin bağımsızlığına armağan etmiştir". amerikan emperyalizmini düşman olarak seçmiştir. bu anlamda "dışarıda düşman bizi bölmeye çalışırken kendi kendimize kavga etmemizden" sorumlu olamaz, çünkü 35 milyon metrekaresi amerikan işgali altında bulunan bir ülkede emperyalizme karşı mücadele vermektir amacı. kendi deyimiyle hareketleri "anayasal bir harekettir." hep 61 anayasasını savunmuştur, bu yüzden de kanunlara karşı gelen bir kişi olduğunu iddia etmek güçtür. o dönemin solcularının çoğu gibi kendini marksist-kemalist olarak tanımlar, ve atatürk ün bursa nutkunda tarif edilen "türk genci" olmaktır tüm yaptığı. "sokak eşkiyası" değildir, ama "eşkiya dünyaya hükümdar olmasın diye" sokağa çıkmıştır. "bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz" diyen bir başbakanın hükümeti döneminde birer birer öldürülen taylan özgürlerin, koray doğanların, mehmet cantekinlerin, öldürülen nice "pırıl pırıl" devrimci gencin arkadaşıdır, ve onların ölümünden sorumlu olanlara karşı öfke doludur.
deniz gezmiş bugün yaşamazdı merak etmeyin... muhtemelen 72de asılmasaydı da daha sonraki süreçte öldürülürdü. ama ölüsü bile birilerini korkutmaya yeterdi, şimdi olduğu gibi.
