sonra insan unutmak istiyor bazen
tozlu rafların arasında hatıralara sıçrıyor hüznü pembe hülyaların cesim gölgesinde
cenabet bir uykusuzluk hasıl oluyor nedense...
bir bir gidenlerin yasını düzüyor sonraları,
halvetine saatler kala, çeyizine çemkiren gelinlik bir kız gibi üstelik...
ve babasının ölümüne 26 gün kala,
terk olunan üsküdar kızları ağlıyor ardımızdan
nasılda körelmiş bir vicdana haiz bu insanlar
çekip gitmeyi yudumluyoruz suhuletle şarabı hiç etmek gibi
ne kadar çabalasamda olmuyor bir türlü
kızıyorum kendime;
sadece dudakların geçiyor akıl yollarımdan...