neden bu kadar siyaset karıştığını anlamadığım aynı zamanda oturup her haftasonu eski bölümlerinden günümüzdeki bölümlerine kadar izlediğim ve bir dahada yaşadığım topraklara gelmeyeceğini düşündüğüm kalitede bir dizi.
memleketini pohpohlayan biri olmadığımı belirterek, ankaraya bir kez daha aşık olmamı sağlayan dizi.
seni kalbime gömdüm filminde behsat'ın , bir kızı kızılay metrosu meşhurtiyet caddesi çıkışında kendi kızı sanıp sarıldığı sahnede bir odunun (bkz: ben) gözlerini doldurmuştur.
bir tane badem bıyıklı savcı (tekrar bkz: ben) izleyenler arasında sohbeti yapılacak tek şey olmasıda beni kızdıran bir gerçektir. Akbaba'yı konuşmuyor kimse.
adamlar prison break misillemesinden sonra dexter'a da biraz sarktı olay. korkarım the walking dead'e de benzemez. benzerse yalan dünya'daki 'zahteeeer' tarzı birşey olur türk yapımı bilim kurgu.
neyse konu bayağı dağıldı.
yazmadan edemediğim son şeyler ise;
ilk çıktığında jeneriğinde arabası bozulan behsat'ın araba teybinden kendi kendine açılan oyun havasına oynamasıydı. sadece ondan ibaretti sayın izleyenler için, fakat bence öyle bir yol aldı ki behsat ç. artık "haftasonum"un tek anlamı olmuş bulunmakta bu dizi. neden bu kadar hastası olduğumu bilmiyorum bu dizinin.
belki halkın tamamen içinden gelen harun karakteri; http://www.youtube.com/watch?v=XTvjWr18-Wo
belki beni komedi dizilerinden ve filmlerinden daha fazla güldüren hayalet karakteri; http://www.youtube.com/watch?v=L8Nmb1pknTk
belki de bana eskileri hatırlatan pilli bebek; http://www.youtube.com/watch?v=B4G-ECIS1Uw