yanlış bir öğretidir. tabii, bu yanlışı ben düzeltecek değilim ama, en azından işin doğrusunu söyleyeyim de, düşmanlıklarını doğrular üzerinden yürütsünler.
şimdi safeviler, diyarbakır ve çevresini işgal ediyorlar. halkı kızılbaş olmaya zorluyorlar. buna direnen yaklaşık 50.000 kişiyi vahşice öldürüyorlar. bölgedeki kürt beyleri bir araya gelip yavuz sultan selim'e mektup yazıyor. mektubu idrisi bitlis-i getiriyor. mektup bugün halen mevcuttur. mektupta şunlar yazıyor:
- safevilerin 50.000 müslüman kürd'ü öldürdükleri,
- halkı kızılbaş olması için büyük baskı altına aldıkları,
- yavuz sultan selim'in gelip bölgeyi alması ve müslümanları kurtarması gerektiği...
bunun üzerine sefer başlıyor. safeviler bölgeden kovuluyor. bölgeye "kürdistan" adı veriliyor ve osmanlı'ya bağlanıyor. bu arada safevilerle işbirliği içinde olan bazı yerel idareciler cezalandırılıyor.
işte bu cezalandırmada bağımsız kaynakların verdiği rakam, 3-4 bin safevinin öldüğüdür. aleviler bu rakamı 40.000 olarak telaffuz ediyorlar. üstelik bunları öldüren yavuz sultan selim de değildir; idris-i bitlisî önderliğindeki kürt beyleridir. kendilerince intikam almışlar.
her neyse, rakam üzerinde duracak değilim. olay budur. ve bu olaydan sonra, anadolu'da safevi sempatizanı olan kesimler arasında bir yavuz sultan selim ve osmanlı düşmanlığı başlıyor. haklıdır, haksızdır, oraya girmiyorum.
ama tarihi gerçeği bilmek istiyorsanız, alevilerin anlattığı gibi değildir.