sözlük alemlerinde ve girdiğim ortamlarda duyduğum eleştirilerin çoğu birbiriyle örtüşüyor.
emniyet genel müdürlüğünü çevik kuvvet şube müdürlüğünden ibaret gören beyinlere bazı şeyleri anlatmak zor olabilir. gel gelelim bu teşkilatın onlarca bölümü var ve bu birimlerin yaptıkları işler öyle dışardan bakan herkesin göreceği ve yorum yapabileceği şeyler olmuyor.
teşkilatın cemaatçi olduğu konusunda çok fazla eleştiri var.
ne yazıkki kadrolaşma dediğimiz lanet olası şey her yerde mevcut, bu inkar edilemez bir gerçektir. ancak bunu koskoca bir teşkilata mal etmek ne kadar doğrudur bilinmez.
zaten;
-cemaatçiler eylem yaparken olaya müdahale eden dinsiz,
-teröristlere müdahale eden faşist,
-fenerliye müdahale eden galatasaraylı, galatasaraylıya müdahale eden fenerli,
-ülkücüye müdahale eden komünist konumuna düştüğü bir teşkilattan bahsediyoruz.
ferdi olayları bir teşkilata yüklemeyin, yarın hastasına tecavüz eden bir doktor gördüğümüzde bunu doktorlara maletmeyelim, öğrencisine dayak atan öğretmeni görünce öğretmenleri dayakçı ilan etmeyelim.
artık eleştiriler öyle bir hal almış ki, bu sözlüğe yazan arkadaşlardan biri polis teşkilatına alınanların genelde orta anadolulu insanlar olmasından rahatsızlığını belirtiyor.
evet polis teşkilatına alınan insanlar iç anadolu çocuğuda olabilir, egeli dei laz da, kürtte.
onlar halk arasından çıkar, ve çoğu sıradan ailelerin çocuklarıdır. bundan rahatsız olmanın mantığı da tartışılır.
en başta belirttiğim gibi teşkilatı çevik kuvvet, ve trafik polislerinden ibaret görmek saçmalıktır.
henüz geçenlerde şehit olan 6 özel harekatçıda polistir, gecesini gündüzüne katan narkotikçilerde, istihbaratçılarda polistir.
polisi kordon boyunda at üstüne foto çektiren, raybanları takıp hava atan yunuslardanda ibaret değildir.
eleştirirken biraz daha insanfı olmak gerekiyor sanırım.
edit: tarafsız okumayanlar en başta eksiye abanmış, dürüstlükleri için teşekkür ediyorum.*