büyük ozanımız nazım hikmet i anma etkinlikleri

entry2 galeri
    2.
  1. antalya'dan, dolunaylı akdeniz gecesinden,nazım kumpanya ve değerli tiyatro sanatçıları ile nazım'a yürek dolusu selamlar gönderen etkinliktir.

    --spoiler--
    sultan abdülhamit'ten sultan recep'e baskıcı yönetimler hep varolmuştur. bunların ortak düşmanları da emeğin, kardeşliğin, insanın yanında olan sanatçılar ve aydınlardır. nazım hikmet ölümünün 49. yılında coşkuyla anılıyor ama baskı yönetimlerini anan kimse yok!
    mustafa akaydın
    --spoiler--

    evet martılar ah eder:

    --spoiler--
    martılar ah eder, çırparlar kanat
    deryalar açılır, kat kat...
    gayri beklemeye kalmadı tâkat
    görünsün karşıdan istanbul şehri...
    dalgalar yar beller, kopar kıyamet!
    deryayı kan eder, kan eder hasret
    gayri beklemeye kalmadı tâkat,
    görünsün karşıdan istanbul şehri
    --spoiler--

    evet kerem gibi;

    --spoiler--
    kerem gibi

    hava kurşun gibi ağır
    bağır bağır bağır bağırıyorum....
    koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum...

    o diyor ki bana:
    ' sen kendi sesinle kül olursun ey!
    kerem gibi yana yana...
    dert çok, hemdert yok
    yüreklerin kulakları sağır...
    hava kurşun gibi ağır...

    ben diyorum ki ona:
    'kül olayım kerem gibi yana yana.
    ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak,
    nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..

    hava toprak gibi gebe.
    hava kurşun gibi ağır.
    bağır bağır bağır bağırıyorum.
    koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum.....
    --spoiler--

    evet memleketimden insan manzaraları

    evet bir hazin hürriyet;

    --spoiler--
    Bir Hazin Hürriyet

    Satarsın gözlerinin dikkatini, ellerinin nurunu, bir lokma bile tatmadan
    yoğurursun
    bütün nimetlerin hamurunu.
    Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, ananı ağlatanı
    Karun etmek hürriyetiyle hürsün!

    Sen doğar doğmaz dikilirler tepene,
    işler ömrün boyunca durup dinlenmeden yalan
    değirmenleri,
    büyük hürriyetinle parmağın sakağında düşünürsün vicdan
    hürriyetiyle hürsün!

    Başın ensenden kesik gibi düşük,
    kolların iki yanında upuzun,
    büyük hürriyetinle dolaşıp durursun,
    issiz kalmak hürriyetiyle hürsün!

    En yakın insanınmıs gibi verirsin memleketini, günün birinde, mesela,
    Amerika'ya ciro ederler onu seni de büyük hürriyetinle beraber,
    hava üssü olmak hürriyetiyle hürsün!

    Yapışır yakana kopası elleri Valstrit'in, günün birinde, diyelim ki,
    Kore'ye gönderilebilirsin, büyük hürriyetinle bir çukura
    doldurulabilirsin, meçhul asker olmak hürriyetiyle hürsün!

    Bir alet, bir sayı, bir vesile gibi değil insan gibi yaşamalıyız dersin,
    büyük hürriyetinle basarlar kelepçeyi,
    yakalanmak, hapse girmek, hatta asılmak hürriyetinle
    hürsün

    Ne demir, ne tahta, ne tül perde var hayatında, hürriyeti seçmene lüzum yok
    hürsün.

    Bu hürriyet hazin şey yıldızların altında.

    Nazım Hikmet, 1951
    (BU MEMLEKET BIZIM)

    --spoiler--

    evet seni düşünmek güzel şey;

    --spoiler--
    seni düşünmek güzel şey
    seni düşünmek ümitli şey
    dünyanın en güzel sesinden
    en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
    fakat artık ümit yetmiyor bana
    ben artık şarkı dinlemek değil
    şarkı söylemek istiyorum
    seni düşünmek güzel şey
    --spoiler--

    evet ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında

    --spoiler--
    ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında
    ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında
    ne sen bunun farkındasın
    ne de polis farkında

    --spoiler--

    evet üç selvi

    --spoiler--
    kapımın önünde üç selvi vardı.
    üç selvi.
    selviler rüzgarda sallanırlardı.
    üç selvi.
    kökleri yerde, başları yıldızlarda
    üç selvi.
    selviler sallanırlardı rüzgarda.
    üç selvi.
    bir gece düman bastı evi.
    üç selvi.
    yatağımda öldürüldüm ben.
    üç selvi.
    kesildi selviler köklerinden.
    üç selvi.
    artık ne kökleri yerde, başları yıldızlarda
    üç selvi.
    selviler sallanmıyorlar rüzgarda.
    üç selvi.
    mermer bir ocakta parçalanmış yatıyor
    üç selvi.
    kanlı bir baltayı aydınlatıyor
    üç selvi.

    --spoiler--

    evet japon balıkçısı

    --spoiler--
    balık tuttuk yiyen ölür
    elimize değen ölür
    bu gemi bir kara tabut,
    lumbarından giren ölür.
    .
    balık tuttuk yiyen ölür,
    birden değil, ağır ağır,
    etleri çürür, dağılır,
    balık tuttuk, yiyen ölür.
    .
    elimize değen ölür,
    tuzla, güneşle yıkanan
    bu vefalı, bu çalışkan
    elimize değen ölür.
    .
    birden değil, ağır ağır
    etleri çürür, dağılır,
    elimize değen ölür
    badem gözlüm, beni unut
    .
    bu gemi bir kara tabut
    lumbarından giren ölür
    üstümüzden geçti bulut
    badem gözlüm beni unut
    .
    boynuma sarılma, gülüm,
    benden sana geçer ölüm
    badem gözlüm beni unut
    bu gemi bir kara tabut
    badem gözlüm beni unut
    .
    çürük yumurtadan çürük
    benden yapacağın çocuk
    bu gemi bir kara tabut
    bu deniz bir ölü deniz
    insanlar ey, nerdesiniz?
    nerdesiniz?
    --spoiler--

    evet çok yorgunum, mavi liman;

    --spoiler--
    çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
    seyir defterini başkası yazsın.
    çınarlı, kubbeli mavi bir liman.
    beni o limana çıkaramazsın...
    --spoiler--

    evet 13 yıl hapislik, evet 13 yıl sürgünlük!

    ama hala, tüm karanlıklara, emperyalistlere karşı;

    evet nazım hikmet vatan hainliğine devam ediyor!

    --spoiler--
    "nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet.
    nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

    bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
    bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
    66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali
    amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
    "amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
    nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

    evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
    hainiyim, ben vatan hainiyim.
    vatan çiftliklerinizse,
    kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
    vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
    vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
    fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
    vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
    vatan, mizraklı ilmühalse, vatan polis copuysa,
    ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
    vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,
    vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
    ben vatan hainiyim.
    yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ..

    --spoiler--

    akdeniz'den mavi bir liman'dan tüm zifiri karanlıklara karşı bu gece aydınlığa şiirler; şarkılar söylendi;

    evet nazım hikmet memleket; memleket nazım hikmet!

    evet bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine`!

    ve dünya'daki tüm emperyalist sömürücülere ve onların maşalarına karşı; yüksek sesle:
    başka bir dünya mümkün!
    el pueblo unido!

    &feature=share
    0 ...