teknolojik gerilik 19uncu yüzyıl başlayana kadar aslında ortada olmayan bir şey. o zamana kadar ki yenilgilerin sebebi sayılamaz.
aslında tam olarak avrupalının aydınlanma çağı dediği şeyi yakalayamamk onun adı. aydınlanma ile avrupalı askerler bu aydınlanmayı kendi stratejik ve doktrinel yapılarına da yansıtıp yazıp çizmeye başlıyorlar.
biz de ise tam tersi, saray entrikalarında başarılı olanlar göreve getiriliyorlar. çeşme de donanmanın ruslarca yakıması sinopta yakılması falan mesela hep o dönemin kaptan-ı deryasının kara ordularında iyi iş çıkarmış vezirlerinden seçilmeleri.
böyle olunca, adam gemiyi denizde hareket eden top birliği olarak görüyor. ve açık deniz de de savaşmak istemiyor. gemileri çekip limanda bekliyor. yeniliyor doğal olarak. sonra da sorgulamıyor neden yenildik diye. zaten kafasını kesiyorlar direk olarak. böyle olunca da yerine gelen kimse kafam kesilmesin diye cesaretli kararlar veremiyor.
avrupa da 1600 yılından 1800 yılına kadar olan biten herşey sadece daha iyi yapmayı bilenin başarılarıdır. teknolojik değik.
aydınlanmayı yakalamış olan osmanlı jenerasyonu ise 1900lü yılların başına denk geliyor ve zaten imparatorluk yıkılıp yerine cumhuriyeti kuran da aynı ekip.