aylin'in çirkef yenge neriman ve tiriş kızı mesude'nin, totoşlarının üzerinde kalakalmalarını sağladığı dizi.
hafız ben bu diziyi yana döne izlediğim, salı günlerini iple çektiğim, bütün günlerini "kıııız bu hafta neler olucak acaba" diye geçiren komşu teyzeler gibi dolandığım zamanlarda da soner-aylin kavuşamamazlığı vardı, dizi neredeyse bitecek, hala aylin-soner. bir insan evladı da demiyor ki aga bu süleyman ne olacak? adamı anca işiniz düştüğünde çağırın zaten. pis herifler.
ali, sana sözüm var moruk:
"ben cemile olsam, bütün bu iyi aile babası rollerini her seferinde yüzüne paaat pat vururdum. yaptığın bütün rezillikleri burnundan fitil fitil getirirdim. hatta vurulduğunda cemile'nin yaptığı gibi, kullanmayı bilmediğim halde, senin canın için kendi canımı da tehlikeye atarak seni hastaneye ulaştırmak şöyle dursun, hayatın bir televizyon kumandasına bağlı olsa, tek parmağımı zahmete sokup bir tuşa basmazdım. hümanist değilim, sori. tez geber. bye."
aylin bebişim, o kolyene taktığın deniz yıldızını berrin mi tak dedi bilemiyorum ama, iğrenç olmuş.
süleyman'ın nikah kıyılmadan önceki durun ikazından sonra "ayy bu sefer ne engel olucak bu kavuşamayan bahtsızlara :(((((" diyebilecek bir insan evladının varlığına inanmak bile istemiyorum. bir de gerilim müziği verdiler asdfghj çok heyecanlandım gerçekten. süleyman "misket havası bulamadım soner bey. internet yok henüz, ha deyince bulunmuyor:(" diyecek tabi ki. ha, gönül ister ki ben de aylin hanım'a aşığım desin, kalk lan ordan ben evlencem desin... ama ne yaparsın, her şey istediğimiz gibi olmuyor hayatta.