çocukluk kahramanımdır ronaldo, her maçını izler evde çığlıklar atardım. oynadığın takımı değil seni destekler seni izlerdim. yaptığın hareketleri taklit etmeye çalışır, gol atınca işaret parmağımla sevinir, bilgisayar oyunlarında sürekli senin üzerine oynardım. isim hakkını satın alamadığı için fifa99 oynamayı bile bırakmıştım. iyi ki de bırakmışım, pes ile bu sayede tanıştım.
babam nasıl eusebio'yu, van basten'i anlatıyorsa, bende çocuğuma seni anlatacağım usanmadan.
hız, denge, oyunu okuma yeteneği, fiziksel mental dayanıklılık, bitiricilik ve zeka dolu kısa mesafedeki öldürücü deparlarını rakip savunmalar değil ancak sakatlıklar durdurabildi. sakatlıktan döndüğü ve ilk maçına çıktığı tarih 12 nisan 2000 bu tarih futbol tarihini değiştirmiştir. oyuna girmiş sakatlığı nüksetmiş, futbol hayatının bittiğine dair haberler dünya spor basınında yer almaya başlamıştır.
oysa ki 2002 dünya kupasında spektaküler saçlarıyla dönecektir il fenomeno. açıklanabilir bir durum değildir bu, akıl dışıdır. en çok gol atan oyuncu, kupanın en iyi oyuncusu, fıfa 2002 dünya'da yılın futbolcusu seçilecek, akabinde real'e transfer olup filmi kopartacaktır. bir gol makinasını işaret etmeye devam edecektir istatistikler.
bugün hala dünya kupaları tarihinin en çok gol atan futbolcusudur ronie.
sarı mavi formanla, gol sonrası yüzümüze isabet eden kahkahalarınla çok sevdik seni be adam.
futbol seni unutmayacak.
(bkz: futbolu bırakmak ölmek gibi ama bugün kazanan acılarım oldu.)