kişinin hayati boyunca birbirinden alakasiz alakali bir sorulari cevaplamaya calisir.
bazen ahmedin mehmedin bazi zaman ise kendine sordugu sorulardir bu.
hayatin anlami ne, nerden geldim nereye gidiyorum, insanlar neden dangalak gibi sorulardir bu sorular.
beyhude yere bir ömrü harcarlar.
ama bazi zamanlar ise bu sorular onlarin insanlik mirasina katkida buluncak olan eserlerini ve icatlarini kesiflerini falan yapmalari için bir kıvılcım olur.
bir soru sorarsin ve arkasindan cevabi bulmak için haldur huldur calisir hatta bazi zmanlar götünü yere cakarsin.
cevabi bulursun ama yeniden sorular baslar bir sorudan bir soruya kosar durursun.
dünyada binlerce soru var cevaplanmiş,
ve bir çogunun cevabini bulmak için ömürler harcanmiş beyhude yere.
evet bir soru isareti mi eki ne bileyim herhan gibi soru eki eki basbelasi oluyor insanin basina.
hayat hakkını vererek yasadim mi?
ömrümü bir vehimme mi harcadim?
what is it?
diye sorular insani için için yer.
hayat bir bulmaca gibidir.
onu cözersin.
baska bir bulmacalari cözersin.
taki kalemin mürekkepi bitene kadar,
çöz babam cöz.
ama en iyisi bir sigir olarak yasamak,
ve gökyüzündeki bulutlari bir gemiye benzetmek.
hem kim bütün sorularin cevabini bulmus yahu?
bulan varsa o da buldugu cevaplar yüzünden ve ödediği bedeller yüzünden kafayi cizmistir.
kapatin perdeyi,
herşeyi bosverin kalemi bulmaca cözmek için değil,