Arkeolojik bulgular ve tarihsel verilere bakılacak olursa; insanlar arasında, kendine benzeyen ile birlikte yaşama ve bunun sonucunda kendinden olanı sevme isteği süregelmiştir. Bu durumu basitçe örneklendirecek olursak, bir anne kendi çocuğunu ne olursa olsun hep en güzel, en haklı, en zeki vs olarak görür ve bunun sonucunda çocuğunu aşırıya kaçabilecek kadar sever; mesela bir kavga durumunda kendini çocuğunu, başkalarının çocuğunu hiçe sayacak şekilde ve diğer çocukların canlarını acıtma pahasına savunur. Bu tür örneklere günlük yaşamda sıkça rastlanır; çünkü faşizm insanın doğasındadır.[fakat insan aşılması gereken bir varlıktır.(Nietsche böylediyor ve bu konuda ona katılıyorum.) Genel olarak faşizm, kendinden olanı sevme ve kendin olanı yüceltme ideolojisi adı altında cinayete varabilecek ölçüde abartılı olabilen yaygın ve bilindik anlayışlardan biridir, dogmacıdır. Bana göre bu anlayış bencilliği ve açgözlülüğü simgeler çünkü faşizm, kapitalizmi kapsayan bir küme belirtir.(her ne kadar genel tanımına ters de düşse bence faşizm, bir tür kapitalizmdir. burada büyük balık devlet olup devlet dışı herkes küçük balık niteliğindedir.)
Peki insanlar neden kendini ve kendinden olanı üstün görür? Neden dünyanın herhangi bir yerinde kendinden daha "akıllı" birilerinin olabileceği düşüncesi "aklına" hiç gelmez? Bence, bu bir algı meselesidir ve insan kendi aklından üstün bir akılı, kendi aklını aşan düşünceleri algılayamaz. Bunun sonucunda algılayabileceği en büyük ve yüce akıl kendisininkidir. Faşistler böyle düşündükçe daha fazlasını hak eden kendilerinin(kendilerine göre) istekleri doğrultusunda güçsüzleri sömürme fikrini doğurdular ve böylece kapitalizm de en iyilerin(yine kendilerine göre) silahı oldu. Dünyayı kasıp kavuran komutan ve devlet adamları kapitalist tutumları ile beraber faşizmin simgesi olarak gösterilmeye başladı.
Sonuç olarak; faşizme, sonsuz olasılıklarla dolu evrenden at gözlükleri dolayısıyla sınırlı sayıdaki olasılıkları değerlendirebilerek düşünen ve yaşayan insanların ideolojisi ya da anlayışı denilebilir. (Fakat açıkça ortadadır ki bu iyi bir durum değildir. insan önyargılı olmamalı belli bir ölçü çerçevesinde hoşgörülü olmalıdır. Bu basit erdemler basitliğinin yanı sıra insana gerçekten gereken erdemlerdir.)
(faşizmin "http://www.msxlabs.org/fo...fasizm-hakkinda.html" ; internet sitesine göre özellikleri: ülkeyi yöneten kadro, ülkenin tek hakimidir. Alınan kararlar, yapılan uygulamalar tamamen bu kesimin iradesiyle gerçekleşir. Söz konusu kadro sadece kendi sahip olduğu ideolojiyi hakim kılmaya çalışır. Bu nedenle halkın, yönetim üstündeki eleştirileri, tavsiyeleri dikkate alınmaz. Halka empoze edilmek istenen ideolojiye ters düşen fikir ve düşünceler baskıcı yöntemler kullanılarak susturulmaya çalışılır. Halkın oluşturabileceği kurumlar ve yapabileceği faaliyetler sadece bu yönetim tarafından şekillendirilir. Kısacası faşizmde her birey, yönetimin oluşturduğu resmi ideolojiye hizmetle yükümlü olan bir araç haline getirilir.)