uzun bir aradan sonra merhaba sözlük, naber? Beni soracak olursan bok gibi afedersin. Kusura bakma
ağzımı bozdum ama bu hayat denilen zıkkım daha beterlerini hak ediyor da sana dua etsin. Uzun bir
ara verdin de ne değişti hacı dersen, işsizim artık sözlük. Saçma sapan bir iş yüzünden ordan oraya
sürükleniyordum, hiç bir katkısı olmuyordu bana. Hayat insanların ruhunu para ile satın alıyor ya
satmadım bu sefer beş kuruşa ruhumu, istifa ettim. Hala yalnızım ama o konuda değişen bir şey yok.
Bulamadık daha hayatımın aşkını. Arayınca bulunmuyormuş ya işte, bizimki de laf. Bakma sen bana.
Özlemişim ama seni. Yokum diye ortalıklarda sen de alınıp sessizleşeceksen, ne diyim ki haklısın.
Sen yine gelseydin, dökseydin içini, anlatsaydın ne varsa bana diyeceksin biliyorum. Öyle olmuyor işte
sözlük, gitmek bazen iyi geliyor. He bana çok iyi gelmedi orası ayrı. Sen bakma böyle konuştuğuma
bilirsin beni hayatın her türlü bok yemesine rağmen gülmeyi bilirim ben. Bazen çekilmesi zor acıları
saklamak için gülünür ya orası da bana kalsın. Yeni bir kararla geldim ama bu sefer, öyle eli boş değil.
Yine yeni bir karar diyorsun biliyorum, her şeye rağmen bırakmadım ben, yeni kararlar alabilecek kadar hatta
alınan kararın bazen fiyaskoyla sonuçlanabileceğini bilecek kadar cesurca aldım bu kararı. Bu hayatta insanı
bi umut öldürür zaten bi de vicdan. Bizimki umut dünyası, vicdanı acıyı sona sakladı herhalde.
Neyse hoşgeldim o zaman, hadi biraz vakit geçirelim beraber...