islam dini temel olarak maturidilik ve eşarilik olarak iki temel mantığa bölünmüştür. eşarilik, akıl ve kalbin ortak çalışması gerektiğini, dinde her sorunun cevabı olmasına karşın bu her cevabı insanın bilmesinin mümkün olmadığını, o yüzden aklımızın almadığı noktaları kendi eksikliğimiz olarak görüp öylece kabul etmemizi, bazı şeylerin sadece gönül gözüyle idrak edileceğini söyler. maturidilik ise kalp noktasını biraz daha geri plana iter ve akıl yolu ile her sorunun cevabının bulunabileceğini söyler. nitekim o dönemin islam bilginleri de gerek halktan gerekse gayrimüslimlerden dine yönelik soru ve eleştirilerin tamamına gayet net cevaplar vermişlerdir. şimdi sorularımızın cevapsız kalmasının en büyük sorumlusu din alimliğinden başka her işi yapan din alimleridir. peygamber efendimizin kendilerine yüklediği sorumluluğu gerçekleştirememelerinin cezasını da hiç kuşkusuz ödeyeceklerdir.
her ne kadar mezhebim maturidilik kısmına giren hanefi mezhebi de olsa bana eşarilik biraz daha yatkın geliyor. her şeyi akıl yoluyla çözebilecek olsak diğer duygulara gerek kalmazdı. her şeyin illa net bir mantıksal sebebi açıklanacak diye bir kural yok. ayrıca islamiyet içerisinde bir kuralın mantığınıza ters gelmesi sizi kafir yapmaz. tabi o kuralı reddetmeyip, o kurala olan inancınızı yitirmediğiniz sürece. örnek vermek gerekirse hz. ali'nin din salt mantıktan ibaret olsaydı abdest alırken ayağımızın üstünü değil altını meshetmemiz gerekirdi diye bir sözü vardır. ancak hz. ali abdesti her zaman bilinen nizami kuralına göre almıştır. ne demek istediğim anlaşıldı galiba.