lütfi arıboğa, mehmet helvacı gibi adamların uefa'nın kapısında türk futbolunu batırma pahasına rakip jurnallemek için yatıp kalktıkları, ünal aysal ve çevresindeki çetenin riva'yı götürmek için dikkatleri dağıtmak amacıyla ortamı gerdikleri, futbol topunun yanından geçmiş herkesi, türk futboluna emeği geçmiş hiç alakası olmayan kulüpleri bile delilsiz, yargısız infaz eden siyasi erk ve cemaatçi tosunların alkışlandığı bu ortam yok sayılıp;
bir jpeg foto ve altına apaçi jargonuyla 3 kelime attırıp adam olamaz kimse...
pazar günü polis stadı boşaltmakta olan halka saldırdı. panik çıksa belki yüzlerce insan ölecekti. 6 yaşında bir çocuğun kolu kırıldı. dışarıda orantısız müdahale sürdü, benzinliğin orda polis silaha sarıldı 100'den fazla kez silah ateşlendi, görgü tanıklarının ifadelerine göre silahla yaralanmış 2 kişi vardı ama ana akım medyada bir satır haber olmadı.
glatasaray2ın ne taraftarı ne yönetimi 3 temmuz sürecinden temiz çıkamaz. tarih olan biteni yazacak. iddianame denen o paçavrayı - fiilen- hazırlayan savcıyı soruşturmadan 1 ay önce madalya töreni gibi bir törenle kulübe üye alan camia "ben bilmiyordum" diyemez.
3 temmuz 2011 günü ben yazdım; bu bir cemaat operasyonudur diye. tutuklamalardan 3-4 saat sonra hem de. sonrasnda da;
hukuken bu iddianame ile bir bok tutturamayacaklarını o yüzden tff aracılığıyla işi uefa'dan bitirmeye çalıştıklarını, uefa'nın baştan "bu sizin meseleniz" dediğini, daha sonra şampiyonlar ligi'ne alınmama kararının uefa'ya sahte belgeler göndererek ayarlandığını, aydınların istifa edeceğini o süreçte hep yazdım.
her boka olduğu gibi buna da "komplo teorisi" dediler ama dediklerimiz bir bir çıktı. uefa ihraç kararını sahte belgelere dayanarak verdiğini anlayınca cas davası yüzünden paniğe kapıldı dava pazarlıkla geri çektirildi tazminatı türk futbol federasyonu ödeyecek. ayrıca yetersiz delillerle içeri tıkılan bir sürü adamın açacağı tazminat davaları avrupa insan hakları mahkemesinden hepimizin götüne götüne girecek. yaklaşık 200 milyon euroluk bir fatura var. onu da biz ödeyeceğiz aynı gassaraya hediye edilen stad gibi.
bu arada ne bereketli bir yılmış ki geçen ağustos ayında vadesi gelmiş 360, toplamda 500 milyon euro civarındaki galatasaray borcu buhar oldu arkadaşlar nuri, mesut, hamit diye transfer listesi yapıyorlar...
ogün arsızlık edip illa kupa alıcaz diye tutturan g.saray yönetimine bugün orgazm olanlar 2013 haziranından sonra küfredecekler (bunu yazın bir kenara). recep'in belediyeden abisi ve iş ortağı ihaleye fesattan tutuklanmış abduş'u baş tacı eden camia tepkisini nasıl verecek o zaman merak ediyorum.
o gece tribünde kalmaya direnen fener taraftarı ise (hepsi değil direnenler) endüstriyel futbol denen kerane düzenine başkaldıran son futbol sevdalılarıydı. delikanlıların oyunu 90'ların başından beri gelişen süreçte bozuldu, piç oldu. artık sadece tv başında, üstünde naylon formalarla bağrışmaya indirgendi taraftarlık...
herkese hayırlı olsun.
bir de bu "ben de fenerliyim" numarası bayatladı artık başka bir viral propaganda modeli bulun.
not: altay taraftarıyım ama ilyas salman'ın çok sevdiğim bir lafı var "6 puşt bir adama dalmış döverlerken ordan geçiyor ve başını çeviriyorsan 7. puşt sensin" der üstad... kendimi yormamın sebebi budur yoksa feneri de pek sevmem...
