onun aşkından havaya uçmuşken sevgilisinin olduğu gün bıçağı kalpte hissetmektir.
ne beklersin, ne vazgeçersin, ne bitmesini istersin, ne de bitse bile onu.*
platonik, uzak mesafe her çeşit aşkın en acılı hallerinin bile daha acısı, imkansızın ötesi. olanaksızı istemek, en acısı da senin olmayanı istemek.
özlemiyle yaşamak gibidir denizin. bulunca yüzmeyi geç, bakmaya bile hakkının olmamasıdır. için buruk, kalbin ağrılı, kafan karışık, her şey allak bullak, zor.
ve düşününce daha acı verense; sevdiğinin gözlerine bakan gözün başkası olması, sevdiğinin kalbinde başka birinin olması, sevdiğinin elinden başkasının tutması. ne çelişki aslında değil mi? bir yandan aslında istediğin sadece onun mutluluğudur ve o mutludur ama senle değil. sadece kendine kızarsın, unutmaya çalışırsın, bırak o mutlu olsun onla, ben kaçayım dersin. yeter ki sen mutlu ol, ben böylede iyi olurum dersin. ama ya kalbin, o ne der?
ne dindirir bu acıyı, ne iyi gelir, ne düzeltir seni? en baştan düşmüşsün umutsuzluğa, en baştan denk gelmişsin imkansızlığa. eğer imkanı varsa aşık olduğun ilk anlar bile hep güzeldir gözünde, bir anda leyla gibi dolanırsın ortada, aklın bir karış havada. ama bu öyle mi?
bitirmeye çalışsan da bitmez zaman gerekir bilirsin işte biraz zaman. hayıflanırsın bir yandan kaderine, neden o olmadan ben olamadım ki? ah lan zaman; bunu unutmanın kurtulmanın çaresi de sensin, onun sana aşık olmamasının sebebi de. işte böyle gariptir hayat.
gecede bir uyku,
uykunun içinde ben
uyuyorum,
uykudayım,
yanımda sen
uykunun içinde bir rüya,
rüyamda bir gece,
gecede ben
bir yere gidiyorum,
delicesine
aklımda sen.
ben seni seviyorum,
gizlice
el pençe duruyorum,
yüzüne bakıyorum,
söylemeden tek hece.
seni yitiriyorum,
çok karanlık bir anda
birden uyanıyorum,
bakıyorum aydınlık;*
uyuyorsun yanımda,*
güzelce .