ben bu yazıyı öylesine yazdım

entry2549 galeri
    217.
  1. bugün hiç açmadım perdelerimi. gündüz uyandım ve uykum var diyebiliyorum hala, hem de hiç utanmadan. eskiden yalan söyleyince boynumu kaşırdım, kızarırdı yanaklarım ve gülerdim aptalca. şimdi uykum olmadığı halde uykum var diyorum ve kalp atışım bile değişmiyor. yoksa gerçekten uykum mu var? aslında uykum yok, uyumaya ihtiyacım var. uzanmak istiyorum, hava 45 derece olsa da yorganımın altında kalmak istiyorum. belki beni saran tek şey o olduğu için. gözlerimi kapatmak istiyorum, odanın loş ışığında mayıştım zaten. annem dün yine bana "sen hastasın" der gibi baktı. sahi, hasta mıyım? yo hayır, hasta olmak istemiyorum. insanların bana samimiyetsizlikten yapılmış maskeleriyle yaklaşıp "iyi misin canım" demesini istemiyorum. ben sadece herkes kadardan biraz daha fazla uyumak istiyorum. ama yapamıyorum. gözümü her kapattığımda aklıma düşüyor hepsi. hani çizgi filmlerde kapının üstüne yerleştirilen içi su dolu kovalar gibi. uykunun kapısını açtığım anda, anılar kafamdan aşağı dökülüyor. ve gariptir, anılar sudan çok daha ağır ve vicdan oda sıcaklığındaki sudan milyon kat daha sıcak. etimin haşlandığını hissedebiliyorum. kemiklerimin kaynar suyla eritildiğini hissedebiliyorum. (kahretsin, yine omuzlarımı içeri doğru çekiştirdim) susmak istiyorum, hatta tam da şu an iğne olmak istiyorum. Sylvia teyze, hadi bana yine o iğneden yap. evet acıttı biraz, ama çok hafifti elin ve iğneden sonra beynim. o kadar hafifti ki, ağlamak isterken gülüyordum çığlık çığlığa. annem ve babam kolumdan tutmuştu o gece. annemin gözünden yaşlar geliyordu. kendi kendine konuşuyor, "bitirdiler çocuğumu, eridi gencecik kızım" diye ağlıyrdu. her iddiasına girerim, babam da benim gibi ağlamak istemediğinde alfabeyi tersten sayıyor. çünkü o gün diğer kolumu tutarken içinde bir sıcaklık hissettim, gözleri buz gibi parladı. ogün ne güzeldi Sylvia teyze. Uzun ve beyaz saçlarını toplamıştın yine. başımı bastırdın göğsüne. tam oturmamış türkçe'nle "geçecek minik kız. geçecek güzel kızım" dedin. o gün geçmişti. o gün çok güzel geçmişti. o iğne iyi gelmişti bana, bolca güldürmüştü. hadi yine iğne yap bana. gülümset beni Sylvia teyze. gülümsemeyi özledim...
    0 ...