masumiyet müzesi

entry295 galeri
    180.
  1. Zindanlar masum insanla dolu ama ekranlar “Masumiyet Müzesi”nin raflarındaki “nostaljik objeler”e endeksli!

    Pamuk, 1950’lerin, 1960, 1970 lerin “masumiyet objeleri”ni toplarken verdiği emek ve çektiği zahmeti anlata anlata bitiremiyor.
    Sanırsınız ki, 1950 de ABD’nin Kore Savaşı için Nato’ya kurban olarak yollanan masum Anadolu çocuklarının mektupları;
    6-7 Eylül zulüm ve yağmasının hedefi olmuş masum insanlara ilişkin malzemeler; sanırsınız ki, 1970 lerin 12 Mart zindanlarında çekilmiş acılara ilişkin belgeler;
    Şişli’de, Beşiktaş’ta, Ortaköy’de, Erenköy’de katledilen gençlerin, Ulaş’ın, Vedat’ın, Cevahir’in anıları.
    Sanırsınız ki bunları toplamış!
    “Masumiyet Müzesi”ne o yıllardan “binbir emek ve zahmetle” topladıkları: diş fırçası, macun tüpü, kap kacak, çanak çömlek, saat, düdük, tencere, tepsi, sigara paketi, çamaşır, vapur resmi.
    ne kadarda anlamlı şeyler bunlar döyle.

    “Bu benim fantazimdir!” desin saygı duyalım.
    “Ben sanatçıyım, politik bir misyonum yok, çocukluk ve gençliğimi geçirdiğim istanbul ve o yıllarda orda yaşanan hayatın masumiyet simgeleri benim için bu!” desin arkasında duralım. Ama bu adam, politikacıdan politikacı!
    en ala dinci, faşist, emperyalizmin savaş taşeronu, halk, aydın ve sanatçı düşmanı bir iktidarın Türkiye’ye sağladığı “zenginlik ve başarıları” anlatıyor.
    Cahillik değil, sinsilik; saflık değil, içten pazarlıkçılık; dürüstlük değil kalleşlik, yani düpedüz hainlik!

    Batılı için “muhalif aydın” simgesi o! Sanırsınız ki muhalifliği ülkede yaşanan zulme muhaliflik! Halbuki tam tersi, zulüm örtüsü! Geçen yıllarda Batı basınında, “AB yolunda daha çalışmamız gereken derslerimiz, yapmamız gereken ödevlerimiz var!” diye ötüyordu. Şimdi, bu “muhalif aydın” a göre, Batı tarafından “kalbi çok kırılmış”da olsa, “Mevcut iktidarla Türkiye çok daha zengin ve başarılı” oldu! Ruh yapısının % 10’u pamuk, % 90’nı viskoz, yani ‘yamuk ve fos’ olunca ‘muhalif aydın’lık da bu kadardır!

    “Ne olursa olsun, sanatçılığı düzeyli”ymiş, “Ne olursa olsun, bir yazarımızın Nobel alması ülke için sevinilesi mutlu bir durum” muş! Yemezler! Kim yerse yesin de, sanat ve ülke mutluluğunu hayat kabında tartan kimse bu mavalı yemez!
    1 ...