yıllardır hep aynı numarayı çeken beşiktaşımızın yine ağzımıza bal sürdüğü maç olmuştur. yüzüncü yıl şampiyonluğundan beri dört yıldır sürekli kötü futbol oynayan sürekli kaybeden lideri ortalama on puan geriden takip eden beşiktaşımızın yaptığı tek hayırlı şey fenerbahçeyi içerde dışarda yenmek. (her maçta yenmedik beraberliklerimiz de oldu; ayar vermek isteyen ezikler olacaktır.)
hal böyleyken özellikle geçtiğimiz sezon yine kötü gidişimize denk gelen bir fenerbahçe maçından sonra bir çok beşiktaşlı köşe yazarı yahut sanal alemde yazılar yazan forum ve sözlük yazarları artık bu durumdan sıkıldıklarını bir sezonda övünülecek tek şeyin bir fenerbahçe galibiyeti olamayacağını belirtmişlerdi. zira başarı istikrarla gelir. her sezon iki tane iyi maçınızın olması size sadece 6 puan verir.
şimdi bu maçın ayrı bir durumu var lig de toparlanmaya başlamışken araya bir de fener sıkıştırmak hoş oldu açıkçası. öte yandan sırf sözlükte aldığı tepkiye baktığımızda (138 entry an itibariyle) yine çok konuşulan yinne beşiktaşımızın gündem yarattığı ve ne yazık ki bizleri yine kandırdığı maç olmuştur. tabi ki galibiyet güzeldir hele aziz yıldırım'ın fenerbahçesini her branşta yenmek zevklerin en güzeli *dir, ancak bu eğer tribünlerin ve takımın hırsını törpülerse sonuç çok vahim olur.
bize son dört yılda bir tane türkiye kupasından başka hiçbirşey verememiş demirören yönetimine karşı bir galibiyetin arkasından hemen yelkenleri suya indirmemek lazım. hele bir şampiyon olsunlar sonra düşünürüz...