"sünnet" anlayışının ne derece kıt olduğu gözler önüne sermek için açılmış, buram buram bilgi (!) kokan başlıktır.
sünnet efendimiz'in hayatının tümüdür. bakın tümüdür diyorum. uyuyuş şekli, yemek yeme adabı, yürüyüş şekli, etrafındakilere davranışı, konuşması, gülmesi... normal bir insanın hayatında yaptığı her şey yani. ona benzemeye çalışmamızı ise bize Kur'an-ı Ker'im öğütler*.
sünnete islamın pratiği demiştir bir çok din alimi. bir sünneti yapmak yada yapmamak kişinin kendi tercihidir, diğer her şey gibi. zorunlu bir durum yoktur yani. sünnet farz değildir. yada birini yaptığın zaman diğerini yapmak zorunda da değilsindir. yada bir sünneti uygulayıp daha sonra terk de edebilirsin. efendimiz'in sakal bıraktığı zamanlarda olmuştur bırakmadığı zamanlarda olmuştur.
yani Fethullah Gülen'in sakal sünnetinden geri kaldığı için kendini buhranlara sokan arkadaşım, sakalsız olmakta bir nevi sünnettir. telaş yapma bu kadar!
sorunsala gelince, yahu ben gerçekten merak ediyorum bu kişi sakal bıraksa sana ne bırakmasa sana ne! sen saçını uzatsan* bana ne sıfıra vurdursan bana ne! kıldan tüyden meseleler bunlar anlayacağın*. ki bu kılı tüyü (sanki tüm sünnetleri uygulayan biriymişsin gibi) görünürde uygulamayan birini* eleştirmek ne kadar takdire şayandır anlatamam, kelimelerim kifayetsiz kaldı anlayacağın!
vel hasıl kelam bu tarz söylemler cumadan cumaya cami yolunu tutan* er kişinin, kapalı eş istemesi kadar ironiktir. anlayışınız seviyesine indirmeye çalıştım örneği, umarım işe yarar.
evet şimdi tüm eller eksiye, hadi görelim bakalım*.