ikinci abdülhamid

entry1381 galeri
    354.
  1. tarih bilgisinden yoksun kemalist zavallılar tarafından her fırsatta hakkında atılıp tutulan gelmiş geçmiş en büyük padişahlardandır. bu bahsettiğim zavallılardan birinin profilindeki "zeka sorunu var" ibaresi de bir hayli güldürmüştür. değinmeden geçemedim.

    * mesela ulu hakan'ın donanmayı haliç'e hapsettiğinden söz ederler. bunu da büyük ihtimal mektepteki kemalist zihniyetindeki tarih hocalarından duymuşlardır. zira ikinci abdülhamid düşmanlığı mekteplerde aşılanmaya başlar. mesela vahdettin de hainin tekidir(!) 93 harbi'nde batırılmaktan kurtulan hasarlı gemilerin neden haliç'te tutulduğundan bahsedecek olursak:

    1. gemi üretim altyapısı hazır olmayan devletlerin sırf dışarıdan gemi satın alarak donanmalarını ayakta tutmaları mümkün değildir; bu süreç, tıpkı şimdiki f-16'lar gibi dışa bağımlılığı arttırır. kaldı ki, sultan abdülaziz'in kurduğu donanmanın hızla yenilenmesi gerekiyordu. 93 harbi'nden yenik çıktığı için rusya'ya milyonlarca altın tazminat ödemek zorunda kalan iflas etmiş devletimizin, gemilerin yenilenmesi bir yana yüzdürülmesi için bile kuvveti kalmamıştı.

    2. abdülhamid, donanmayı toplu halde haliç'te tuttu. çünkü bu düşman için akdeniz'de dolaştırılmasından daha caydırıcıydı ve en hesaplısıydı.

    3. bütün bunlara rağmen abdülhamid sayesinde denizaltı icad olunduğunda onu ilk edinen devletlerden biri olmuştuk. ancak o, temelde "karacı"ydı. silah yatırımlarını top ve tüfeğe yapmıştı. nitekim çanakkale savaşlarında kullandığımız krupp toplarının bir kısmı onun devrinde satın alınmış ve boğazlara yerleştirilmiştir.

    4. ulu hakan eğer söylendiği gibi donanmaya düşman olsaydı, ruslar ayastefanos antlaşması'nda bazı gemilerimizi tazminat olarak istediklerinde direnmez, verip kurtulurdu. oysa cevabı son derece düşündürücü ve şaşırtıcıdır: "donanmanın elden çıkarılmasına kesinlikle razı değilim. bu maddeyi reddetmek için her türlü fedakârlığa hazırım. bu uğurda gerekirse canımı feda ederim."

    * 12 adayı veren topraklarımızı korumak için söyledikleri hayranlık uyandıran abdülhamid değil inönü'dür. hatta onlar az gelmiştir imroz, Bozcaada ve Tavşanlı dışındaki bütün Ege adalarını, batı trakya'yı, musul'u, kerkük'ü, süleymaniye'yi ve hatay'ı da hediye etmişlerdir.

    * o, yükselme döneminin değil, dağılma döneminin padişahıydı. sefere gidecek değildi. bütün bunlara rağmen kurduğu muazzam istihbarat ağı sayesinde düşmanlarını birbirlerine düşürerek dünya tarihindeki en ucuz cenkle devleti ayakta tutmayı başardı. ülkemizin dört bir yanında, hatta şu an ki sınırlarımızın dışında bile o saraydan çıkmayan padişahın yaptırdığı camilere, saat kulelerine ve başka amaçlı binalara rastlanır. düşünebilen için bu hayret vericidir!

    cumaya gittiği yıldız hamidiye camii'nde kendisine süikast düzenlenmiştir. 26 kişinin öldüğü, 58 kişinin de yaralandığı o müthiş patlamadan abdülhamid allah'ın yardımıyla sağ kurtulmuş ve herkesin kaçıştığı patlama yerinden çevresindekilere "korkmayın!" diyerek soğuk kanlı bir şekilde arabasını kendi sürerek sarayına dönmüştür.

    işte bütün bunlara rağmen koskoca padişaha korkak diyenlerse bir işe yaramayan canlarını kaybedecekleri korkusuyla ülkelerinin doğusuna gezmeye dahi gidemezler. ama abdülhamid yaşasaydı tıpkı kendisine süikast düzenleyenleri affettiği gibi iftiracı olan sizleri de affederdi. o, atatürk gibi her daim yanında yer alan adamları ipe göndermedi veya mahkum etmedi. (bkz: #15317991) o, kendisine süikast düzenleyenleri bile adamı yaptı ve düşmanın üzerine saldı. onun "baskıcı" diye nitelendirilen dönemi boyunca devlete zararlı görünen kimse idam edilmedi, sadece sürgüne gönderildi. ama atatürk'ün döneminde sadece şapkaya karşı geldiği için binlerce insan idam edildi öyle değil mi? bu soruya "öyle değil" diye cevap vermenizse gerçekleri değiştirmeyecektir!
    6 ...