türkiye gibi bir ülkenin şanlı geçmişini unutması, varoluşunu borçlu olduğu günleri layıkıyla anmaması bir vatanperver için büyük acı olacaktır. 19 mayıs, 30 ağustos, 29 ekim ve niceleri bizim kim olduğumuzun ve nereden ne şartlar içinden geldiğimizin ipuçları olduğu gibi her birimizin göğsüne takılmış kahramanlık nişanlarıdır.
Milli hafızamız silinirsa varlığımızın da bir anlamı kalmaz. Bu hafıza en etkili şekilde canlandırılmalıdır ve her an canlı tutulmalıdır. Tüm vatandaşlara ve özellikle çocuklar ve biz gençlere vatanın ne demek olduğu öğretilmeli. Elbette ki bu önemli görev stadyumlarda kule kurmak, renkli flamalar sallayıp manasız figürler yapmakla yerine getirilmiş olmaz. 19 mayıs gibi önemli bir günün dakikaları böyle pervasızca boşa harcanamaz. Başka bir şeyler yapılmalı, eskisinden çok daha etkileyici, çok daha görkemli ve anlamlı şeyler...
Bu arada 19 mayıs gibi milli bir bayramın 'entry' gibi yabancı bir kelimeyle yan yana gelmesini yadırgadığımı söylemeliyim. Rumuzuma bakmayın, o bir çocukluk hatası...