o gün dayımla birlikte bütün öğleden sonrayı çim üstünde çitten çite koşarak geçirdik ve gün bittiğinde bende kesinlikle yüreklerinde umutla altındaki safkan yarış atının ince uzun bacaklarının onu karşı tarafta yere çakılmaktan kurtaracağına güvenerek atlarını tekmeleyerek saatte otuz mil hızla koşmaya zorlayan parlak ipek binici giysileri içindeki korkusuz adamlardan biri olmak istiyordu. ***