sergio ramos´un kaçırdığı penaltı olayın özetidir. top senin önündeyse ve gol atmak için her türlü şansın varsa, o şansı kullanacaksın ve topu fezaya değil kaleye vuracaksın.
şimdi finalde "bayern chelsea" var. artık öyle maçı da isteyen izler.
isteselerdi futbolu sadece "penaltı" lardan ibaret bi oyun olarak icat ederlerdi. öyle yapmadıklarına göre futbol" oyunu" da goller kadar önemlidir.
"yaratıcı futbol takımları" finale kalamadılar. statik takım oyunu finale kaldı. ve final maçı "bir haber" olma niteliğini aldı.
yani oturup da neyi seyredecez? philip lahm´ın korner çizgisinden robben´ a orta yapıp robben´ın gol atmasını mı?...onu zaten biliyoruz. seyretmesek de olur.
dünkü maçla "champions league" sona erdi. işin bundan sonrasını, "futbol meraklıları" değil, o takımların taraftarları seyreder. "futbol" seyretmek isteyene hitap eden bi futbol maçı olmayacaktır, final maçı.
ancak işin sevinilecek tarafı; final maçına bilet alacaktım, karaborsaya düştüğü için duraksamıştım. iyi ki duraksamışım. biletle maça gitmeyi bir yana bırak, tv´de bile seyretmem ki ben o bayern chelsea maçını. chelsea barcelona maçını seyrettik, chelsea´nin nasıl oynadığını biliyoruz. onu seyretmeye gerek yok ki. maçtan sonra nasılsa bi yerden haberini duyar, "haa demek chelsea / bayern yenmiş, afferim" deriz. başkaca da bi şey olmaz.
iki kere bu champions league kupasını kazanan mourinho´nun "göt " olduğunu söyleyenler bilsin ki, mourinho 3.kere o finale çıkacaktı. yoksa adamın 2 kere yaptığı şey zaten. mourinho göt falan olmamıştır.
isterdik ki en az bir yaratıcı takım finalde bulunsun. öyle olmayacakmış demek ki. fatih terim´in dediği gibi ; "futbol böyledir".