taraftar tarafından hiç bir zaman hakkı teslim edilmemiş oyuncu. aykut kocaman, daum, zico, aragones ve zaman zaman milli takım hocaları tarafından mevkisinin 2.-3. alternatifi olabilmeyi başarmış bir oyuncu selçuk şahin.
yukarılarda bahsedilen "yuhalandığında taraftarı protesto edişi" o kadar garip bir durumdur ki aslında...
bahsedilen maç zaragoza maçı. hala; kötü oynadığı maç diye hatırlanır. iddia ediyorum sahadaki 22 futbolcunun en başarılısı idi o ana kadar. pas atacak kimseyi bulamayıp geri dödüğünde yoğun homurtular yükseldi tribünlerin bir kısmından, taraftarın geri kalanı ise selçuk'a sahip çıkıp onun lehine tezahürat yaptı.
topsuz oyunda pozisyon alışı, sınırlı özelliklerine rağmen sorumluluktan kaçmayışı, rakibi karşılarken aldığı pozisyon ve belki de en önemlisi kendi ceza sahası içi ve çevresinde kademe anlayışı üst düzeydedir selçuk'un. ama görülmek istenmez. çok maç hatırlarım girdiği kademe, yaptığı müdahale sonrası "helal olsun santos'a, bravo ulan edu'ya" şeklinde övgülere nail olduğunu!
25 yaşında bir makalele ve vieira gibi bahsetmiş olabilirim, kastım elbette o değil. ama şu oyunu 11 alex'le oynasak ne güzel olur zihniyetinin hüküm sürdüğü diyarlarda selçuk'un hakkı birileri tarafından teslim edilmeli.
gerçi xabi alonso için, topçu mu bu ya? diyen bir futbol ülkesiyiz!
selçuk'u anlatmışsın ne fayda....