diliyorum bu mevsim ağzındaki bütün acı tatları kimsenin bilmediği nehirler alıp götürür...
bir eylül akşam üzeri...
ah adı sanı belli olmayan hatıralar, şu an yani saat akşam üstü olmuşken, her yan insan doluyken ve bomboşken içim yudum yudum içiyorum sizi. karşılıksız bir sevgiyle öpüyorum alnınızdan. tokalaşıyorum sonra her birinizle tek tek, özenle. saygı duyuyorum, önünüzde eğiliyorum. çok büyük bir saygı bu! adımı bildiğim gibi biliyorum sizi ve siz adım gibi önemlisiniz!
kıyametin kopmasına ne kadar daha var bilmiyorum. kıyametin bir kopuş mu yoksa, bağlanış mı olacağı konusunda sorular sormayı da bıraktım. ben akşam üstlerini seviyorum son bir kaç yıldır. sabahı, öğleyi, geceyi değil! kıyametin de bir akşam üstü, güneş denizin altına saklanmaya çalışırken kopmasını umut ediyorum. hem umut hâlâ güzel bir şey...
bir şehrin en tepesinde, onu ayaklarım altına aldığım şuanda,belli, belirsiz bir şeyleri özlüyorum. bir günün tamamında olduğumuz anları gülümseyerek düşünüyorum. ve siz artık olmadığınızı düşünüyorsanız eğer, yanılıyorsunuz. oldunuz siz, büyüdünüz ve buradasınız hâlâ...