senin için yeri göğü şiire katmaya geldim, leb-i derya kadın!
i
saat gecenin bilmem kaçı
bir cıgara daha yakıyorum
seninle benzeşmek vakti
saat gecenin bilmem kaçı
çıkart artık şu memedanlıkları.
ii
saat gecenin bilmem kaçı
akdeniz'in dibindeyim
dalgakırana bir potkal takıldı
bir delikanlı usulca potkala davrandı
saat gecenin bilmem kaçı
potkalda bir kağıt,
kağıtta bir yazı...saat gecenin bilmem kaçı
akdeniz'in dibindeyim
dalgakırana bir potkal takıldı
bir delikanlı usulca potkala davrandı
saat gecenin bilmem kaçı
potkalda bir kağıt,
kağıtta bir yazı...
iii
saat çalışmıyor ulan hergele
biz de konuşup duruyoruz
saat sabaha geliyor
akrep ayaklanmış,
yelkovana meylediyor
yelkovan adab-ı muaşereti bilir
akrebe hiç terslenmiyor
önden önden gidiveriyor yelkovan
görünmez olmuş az ileride
arılar içinde bir kovan
saat sabaha yaklaşıyor
diba içinde buğday bir kadın
gözleri akdeniz
dudakları ege
gazeller düzüyorum adına
ibret olsun
bugüne değin düzüştüğüm onca karıya
iv
kapı aralıktı, sen içeri girmezden evvel
bilmiyorumculuk oynuyorduk biz
ben ve kendimle bir aynaya inat
yüzün suyu hürmetine değildi fakat
hüzün suyu hürmetine
kaybetmecesine bir kumar
trenden inen kadının gözlerinde yaş
oluk oluk
kaybetmecesine bir kumar,
bilmiyorumculuk
masanın üstünde kesik bir el
kapı aralıktı, sen içeri girmezden evvel.
v
bir kafede
kafe isimsiz
damarlarımda gezinen yalnız kafein
beynimin kıvrımlarında sûretin
bir kadında
kadın leb-i derya
hani bir sigara daha yakar ya
sana çıkan yokuş kasisli
ne güzel şarkıdır
izmaritine kadar içebilmek seni