dört yaşındaki okuma yazma bilmeyen kuzenle abisi ile paylaştığı odasında ilgilenmek durumundayım. odalarında bilgisayar da var, onun başındayız. odanın duvarlarına da araba resimleri çizip asmışlar; arabalardan birinin bagajının üstüne de bir kutu çizilmiş. ilgilenmek ve takdir etmek için sordum:
-bu araba resimlerini kim çizdi?
+ben.
-ooov! çok güzel çizmişsin.
*sevinerek gülümsedi.
-şu arabanın arkasındaki kutu ne? (bunu merakımdan sordum)
+turbo motor o.
-turbo motor ne demek? (nasıl açıklayacağını merak ettiğimden ve sıkıştırmak için soruyorum)
+bilmiyor musun?
-hayır bilmiyorum.
+gogıl'dan bak o zaman.
kendini teknik bir konuda açıklama yapmaktan kurtaran çocuk''gogıl'dan bak o zaman'' derken yüzünün ifadesi turbo motoru bilmiyorsun peki de, gogıl'dan da mı haberin yok biçimini almıştı. dumura girerek soru sormayı bırakmıştım. hatta yüzümün kızardığını bile hissetmiştim.