doktor diyenlere neden diye sordular tekrar, hastaları iyileştirmek için dedi çocuk. ona göre doktor olmak demek çok sevdiği dedesinin ninesinin ağrıyan bacaklarını iyileştirmek demekti. sevdiklerinin ağrılarını dindirmekti.
peki kimler doktor oldu?
lise döneminde ders çalışıp, fizik kimya biyoloji ve matematikte yardıranlar!
peki ne düşündüler? siz hiç benim zamanımın en yüksek puanı 380 filandı zahir. 370 alan genç adamın 2 yıllık bir yüksekokul yada işletme yada hemşirelik filan yazdığını gördünüz mü?
hayır ben görmedim, sen de görmedin, kimse görmeyecek.
çünkü adam o puanı aldıysa, başlıyacak abi tıp fakultesinden, peşine bir iki yüksek mühendislik iyi üniversiteler, yerleşecel gidecek okuluna.
çocukken öğretmen olacağım diye halının üstünde takla atan çemçük bebe 370-380 alınca bir anda doktor olup çıkacak. adam haketmiştir, o fakülteyi okumayı öncelikle kesin sesinizi. sonra 7 yıl lan boru mu bu? sen trigonometri polinomlar görünce kuyruğunu kıstırıp alt dudağın iç damağını dişlerinle kemirirken adam cevabı lap diye yapıştırıyordu boru değil tabi.
aması var ama. en basitinden patoloji gibi bir bölüm okuyan kuzenim var. tınağımın kenarındaki eti kopardım kanadı bayağı. kız bayılacaktı. ay ay ay diyip dolandı ortalıkta. patolog olacak varın siz düşünün. sonra eşek gibi kesilmiş, biçilmiş, dikilmiş hastalar söver arkalarından ben gibi.
bu adamda doktorluk diplomasını alınca tabi ki para kazanma derdinde olacak. çünkü beden işçisi yaptığı iş karşılığında aldığı ücret ile ilgili konuşuyor, zam istiyor, karşılık bekliyorsa, doktorun da bu pek tabi hakkıdır.
babamızın hayrına mı okudu o adam. tabi ki sektörü sağlık olduğu için hassasiyet ve öngörü beklenmesi normal ama bu kimsenin annesine sövme hakkını vermez size.
çok net aslında durum, devlet hastanesinde ameliyat olacaksan abiciğim, 6 bekleyeceksin yok ben şimdi olmazsam ölürüm diyorsan bu ameliyatın maliyeti sana 15bin tl dir.
kendimden örnek vereyim.
yıl 2008 aylardan temmuz. göğüs kanseri teşhisi konmuş. istanbul ankara gitmedik doktor kalmamış. üniversite hastaneleri, araştırma hastaneleri vs.
bir araştırma hastanesinde muayene olduktan sonra, renkli bir kamera çekimi istediler.
geldik bankoda sıraya girdik, uzattım doktorun verdiği kağıdı. kadın bi kaç dakika sonra çıkarttığı bir bandrolü elime verdi. gittim 13 tl yatırdım geri geldim. gün verdi bana. 2009 mart 11. 8,5 ay var. 8,5 aya ölür müyüm kalır mıyım acaba diye düşündüm bir ara.
apar topar çıktık ordan, annem ağlar, babam ağlar. herkes leyla. birisi de demiyor ki ne ağlıyorsunuz. sonra babam bi sigara içti de kendine geldi. e biz bunu özelde yaptıralım çektirelim dedi. gittik özel bir hastaneye.
8,5 ay beklememiz gereken o renkli şeyi 850 tl ye çektirdik. aldık gittik araştırma hastanesindeki profesöre. adam baktı. acil ameliyat gerekiyor. gidin ameliyat günü alın dedi.
uzatmıyayım, ameliyat günü için 27 ekim dediler. haydeee. sıra beklerken öleceğim ya. ayakta sallanıyorum. gittim filmi çektirdiğim hastanede ameliyat oldum. 7 saat sürdü. 13 bin tl hastane faturası ödedik.