ayar filan değildir aslında, bildiğin işgüzarlıktır lakin söz konusu anne olunca, ayar dememiz icap ediyor olabilir. hikaye şudur:
Evin telefonu gece 3'te çaldı, uykudaki adam açtı telefonu Telefondaki ses annesine aitti:
-Nasılsın oğlum,iyi misin? diye sordu.
Oğlu şaşkın bir ifade ile:
-iyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu? dedi.
Annesi:
-Bir şey yok oğlum, sadece sesini duymak istedim dedi.
Oğlu da:
-Anne sesimi duymak için bu saatte aranır mı? dedi.
Anne:
-Rahatsız mı ettim oğlum? dedi.
Oğlu:
-Evet anne rahatsız ettin dedi.
Annesi şöyle dedi:
-25 sene evvel bu saatte sen de beni rahatsız etmiştin oğlum, doğum günün kutlu olsun yavrum...
gelelim kuru fasülyenin faydalarına:
25 sene önce oğlu gece 3'te doğdu diye bir anne oğlunu aynı saatte neden arar? sabahı bekleyemez mi? geçenin üçünde, birilerine bir şey oldu diye çocuk kafayı yemez mi? hepsini geçtim, ne halt yemeye gecenin üçünde doğdun, sabahı bekleyemedin mi diye kendi kendine hayıflanmaz mı?
gecenin üçünde "sadece sesini duymak istedim" diyor bir anne ve oğlundan rahatsız ettin şikayetini duyunca da cevap olarak "25 sene önce sen de beni bu saatte rahatsız ettin hede höde" diyorsa o annenin ayar verdiği filan yoktur, bildiğin çocuğundan şikayetçidir. gecenin üçünde doğulur mu demeye getiriyordur. kimse kusura bakmasın hacı, o iş öyle "vay vefasız evlat" "sen nasıl evlatmışsın" öyle evlat mı olur muymuş" demekle çözülmez. anne dediğin, çocuğu gecenin üçünde doğmuş olsa bile sabahı bekler, öyle kutlar doğum gününü. çocuğum uykusu var mıydı, vaktinde uyuyabildi mi, sabah erkenden kalkması gerekiyor mu diye hiç düşünmüyorsa o anne, üstüne üstlük sen de beni rahatsız ettiydin diyorsa, yine kusura bakmayın, işgüzarlık ediyordur. olay budur, gerisi teferruattır.
