ben ruh hastası değildim. sadece zordu benim için. her insan hayatında böyle bir hastalıkla karşı karşıya kalmıyor ki.
ve mutsuzdum. yine de sana gülümserdim ben. sen benim hayatımdaki tek güzel şeydin.
ben sana aşıktım.
ve tekrar diyorum, her şey biter. fakat geçmişin hatrına, hala biz kalamaz mıydık?
hiç mi üzülmedin, hayatında biri olduğunu, onun canın ciğerin olduğunu, tüm ailenin onu tanıdığını söylerken bana.
bilmiyor muydun sanki, ben her gün ölüyordum ayrıldığımızdan beri.
bana söylediğin yalanların hep farkındaydım. ama kızmadım sana. hepsine göz yumdum.
beni kandıramazsın, benimleyken, aslında hayatında başka biri olduğunu biliyorum. fakat beni incitmek zorunda değildin.
ve ben seni, hiçbir zaman affetmeyeceğim. bir yerde inancının olduğunu biliyorum. bu dünyada seni bir daha göremeyeceğim belki. hiçbir şeyin hesabını soramayacağım. seninle ilgili hiçbir şeyi bilemeyeceğim.
ama bil ki, ben seni, bugünden sonra gerçekten inanmaya başladığım öbür dünyada görmek istiyorum. o gün, karşına çıkıp, senin için en kötüsünü isteyeceğim. ve olacak. yine bil ki, insanlar yaptıkları tüm kötülüklerin cezasını burada da, orada da çekerler.
evet, ömür boyu mutlu olmanızı diledim dün. ama içim bunu istemiyor.
...
o kadar güzel başlamıştı ki. biz aslında mutluyduk.
her şeye rağmen...
ama teoman da der;
mutlu aşk varsa da, mutlu son yoktur...
içimdeki sana veda etmeden yazdığım son şeylerden bu da. biraz uzun ve zorlu olacak. ama yalnız değilim. beni seven insanlar hala var.
ölmeyeceğim, kurtulacağım.
aklımı tekrar idare etmeye başlayıp, tek başıma, ilk günkü gibi tekrardan güçlü olacağım.
senin inadına!