--spoiler--
Bizim ülkemizde ise ne Osmanlıdan beri siyahi insanlar toplumda büyük kitleler halinde yeralmamıştır. 60'lı yıllarda istanbul Dolapdereli siyahiler ve izmir merkezde biraz görülen siyahi vatandaşlar dışında bu topraklarda doğup, büyüyüp toplumsal hayata entegre olmuş zenci vatandaşımız yoktu. Hatta ayrımcılıktan o denli uzağızdır ki zenci ya da magribi (arap) bütün Afrikalı insanalara arap der işin içinden çıkar Türk insanı.
Tv dizileri ile hayatımızda daha geniş kullanım bulan zenci kelimesini anlam açısından negro sözcüğünün karşılığı zanneden ve bunun üstünden ırkçılık edebiyatı yapmaya kalkan yarı aydın tayfaya da yeri gelmişken bu kelimenin dilimize Arapçadan (zenc: siyah, zenc-i: siyahi) geçtiğini hatırlatalım. Ten rengi üzerinden ayrımcılık olduğunu iddia edecek olanların Afrika Asıllı önerisi ise ayrımcılığı daha da beter körükleyecek bir kavram. Ataları bu topraklarda 300-350 senedir yaşayan insanlara Afrikalı demek ayrımcılığın daniskasıdır. Ülkemize şu ya da bu şekilde gelen ve büyük şehirlerde gördüğümüz Afrikalılar ise genelde geldikleri ülke ile anılıyorlar zaten (Nijeryalı, Sudanlı, Liberyalı gibi). Yani Batı Virginialı pamuk tüccarları değiliz ve adam kırbaçlamıyoruz. Dolayısıyla toplumsal bir günah çıkarma histerisine girmenin manası yok.
--spoiler--