bu akşam halı saha maçımızda orta sahada aldım hacı topu. elemanın birini geçtim, hafif bir dürttüm topu ileri doğru. içimden geldi bir şeyler "hadi lan hadi vur vur vur". şaşırdım böyle birden gaza gelmeme, normalde gayet sakin oynarım. doğru dürüst faul bile yapmam, yaparsam da hemen kaldırırım lugano gibi. neyse topa asıldım iman gücüyle. ama mikrosaniyeler içinde beynime fikirler düştü. "ya sabri gibi olursa" "ya korner direğinin vurursam yine" "ya beceremeyip tıngır tıngır topu yuvarlarsam"... çok şükür bunlardan hiçbiri olmadı. o top dümdüz gitti, doksan diye tabir ettiğimiz kısımdan içeri girdi. musa sow gibi secdeye kapanmak istedim, formamdaki sarı lacivert armayı öpmek ya da cristiano ronaldo gibi baldırımı göstereyim dedim. ama en güzeli de kenardan izleyen 30-35 kişilik bayanlı erkekli öğretmen arkadaşlarımızın aklışlaması, "helal lan zenci" nevinden kutlamaları oldu.
bu gece mutlu ölebilirim. ve futbolu zirvede bırakmayı düşünüyorum.