dinin nasıl bir afyon olduğunu sayesinde bir kez daha gördüğümüz sanatçı.
kendisine çocukça "müzüsyenimsi, sanatçı musvedesi" diyenler bu adamı bir kez olsun dinlemişler midir?
işte din insanın gözünü öyle bir bürüyor ki hakkında fikir sahibi olmadığın bir şeye bile seni düşman, daha da önemlisi o şey hakkında sana söz söyleme cüreti verebiliyor.
gelelim fazıl say'a.
sadece türkiyede değil, tüm dünyada birçok sanatçı fazıl say gibi düşünceleri yüzünden yaşarken dar ağacına gönderilmiştir. yıllar sonra ölünce ise ülke genelinde bi sahiplenme durumu yaşanır. çünkü o sanatçı hakkında gerekli bilgiyi, ancak o sanatçı öldükten sonra, televizyonda cenaze namazı okunurken arka plandaki muhabir tarafından öğrenirler.
sonra da orda burda "bu ülkenin yetiştirdiği büyük insanlardandı" demeye başlarlar. kusura bakmayın da, ta sikimin başında yetiştirdi bu ülke o adamı. sizin gibi yobazlar yüzünden olmadı o dediginiz belki de.
neyse, üzülmüyorsundur Ama, ben yine de söyleyeyim; üzülme fazıl'cığım, öldükten sonra çok güzel anılacaksın emin ol.