ankara cebeci'de tamamı fenerbahçeli olan bir öğrenci evinde izlediğimiz ve galatasaray'ın her golünden sonra ev halkının sevinç çığlıklarıyla beraber coştuğumuz maç olmuştur, amma velakin ertesi gün gittiğimiz fakültede de milenyumun hatasını yaptığımızı farkettiren maç olmuştur...
"ulan dün gece siz kupayı alınca biz de deliler gibi sevindik, biz de en az sizin kadar coştuk, sabaha kadar uyumadık, hele o popescu'nun penaltısında biz de en az sizin kadar dua ettik, taffarel'in henry'nin kafa vuruşunu mükemmel bir refleksle çıkarmasına, biz de en az sizin kadar "allahım şükürler olsun sana" dedik, kupayı fenerbahçe almış gibi biz de deliler gibi sevindik, salak gibi, sanki o kupayı biz kazanmışız gibi, sabaha kadar kazanılan kupayı kutladık " ama yok, sanki galatasaray kupayı fenerbahçe'yi yenerek aldı ya da biz arsenal'in kazanmasını istedik, nerden bilirdik ki, cimbomluların kupa eğlencesine malzeme olacağımızı, velhasıl kelam, bu tarihi maç, cimbomlular açısından ne kadar önemli bir maç ise, bazı şeyleri erkenden fark ettirmesi ve cimbomluların ne ayak olduğunu oldukça net bir şekilde, çarşaf gibi gözler önüne sermesi itibariyle, şahsım adına da oldukça önem arz eden bir maç olmuştur...