bence fuzuli konuşan, kendi ana alanının dışına çıktığı için ciddiyetini büyük ölçüde kaybeden bir türk piyanisti.
sanatçı, "belirli kesimlerin borazancılığını yapma" işini kendisine misyon edinmemelidir. herhangi bir ideolojinin borazancılık ve reklamını yapma işi sanatçının değil ideoloji üzerinden iş gören politikacıların işidir.
sanatçının kendisini politik malzeme haline dönüştürmesi gülünç ve aşağılayıcı bir durumdur. çünkü politikalar devamlı değişir, bu durum sanatçının da söylemlerini değiştirmesi anlamına gelecektir. bu da sanatçının ağırlığını, inanılırlığını büyük ölçüde zedeleyecektir.
fazıl say bu söylemlerinden ötürü yavaş yavaş sıfırı tüketme yönüne yol almıştır. belirli politik ideolojilere bir de gayet seviyesiz bir şekilde saldırılarda bulunmak olmamalıydı onun üstüne aldığı misyon.
kendisinde ve yersiz çıkışlarında islam düşmanlığı şeklinde görülebilinecek cümleler , söylemler görüyoruz. mesela o "allahçı" lafı bilimum şakirt´in "kemalist, laikçi" söylemlerinden daha üst seviyede bir söylem değildir. kendisinin bu söylemi, o dalga geçmeye çalıştığı şakirtlerden seviye olarak kesinlikle daha üstün olmadığına kanıttır. onun o şakirt gürühundan tek farkı, bu görünüşe göre ,"ideolojisidir", seviyesi değil.