Ülkemizin bütün basın yayın kuruluşlarının sol ve sağ gruplarının elinde olduğu bir ülkede 1968 ve 80 arasındaki dönemde vatan ve din uğruna canını veren ülkücülerin, uğruna canını verdiği milletine eli silahlı katil caniler olarak tanıtılması milliyetsizleştirme ve dinsizleştirme senaryolarının birer parçasıdır. Hz. Haris(r.a) ve Hz. Sümeyye(r.anha) ile başlayan Kılıçkıranlarla Özmenlerle devam eden şehitler kervanına benim de kanım iay-i Kelimetullah yolunda, Türk-islam Alemi uğrunda feda olsun diyerek fikrinde zerre şüphe olmadan yürüyen ülkücüleri bu şekilde lanse etmeye çalışan yüreksizlere en büyük cevap Ülkücüler belgeseli ile verilecek ve Türk toplumu hipnozdan uyanıp gerçeği fark edecektir.
Yapımcılığını kendini Seyyid Ahmed Arvasinin Ben, Afrikanın her hangi bir kabilesinde de dünyaya gelsem, yine Türk Milliyetçisi Ülkücü olurdum sözüyle tanımlayan saygıdeğer büyüğümüz Arif ilke ve Türk Milletinin hakkını savunmaya borçlu, suçlu, yalnız Türk kalmayana dek devam edeceğiz... sözüyle mücadelesinin sonsuz olduğunu belirten Sayın Bilal Kalyoncunun yaptıkları Ülkücüler belgeselini izlemek ve izlettirmek hepimizin görevidir. Yıllarca acındırılan, masum gösterilen kızıl katiller ortada, TVlerde cirit atarken; dizilerden özendirilen gençlik her gün biraz daha kaybedilirken artık dur! deme sırası geldiğini düşünüyorum. Hatırla Sevgili adlı diziyle başlayan, Öyle Bir Geçer Zaman ki, Bu Kalp Seni Unutur mu, Behzat Ç ve son olarak devrin son anarşisti mahsun kırmızıgülün Hayat Devam Ediyor adlı TV dizilerinde ülkücü hareket düşmanlığı ve devrin modası komünizm hayranlığı seri şekilde devam etmektedir. Türke sövmenin moda olduğu, seyit demekten çekindiğimiz rızaların, mahirlerin, denizlerin ve daha nice hainlerin kahraman ilan edildiği ülkede Bayrağa kan gerek, solmasın diyerek canlarını kanlarını feda eden devletin üniformasız şehitleri ülkücüler yargısız infaza tabii tutulmuştur.. Ama sehpasını çekmeye gelen cellâttan dahi helallik alan, son nefesinde Kelimei Şehadeti haykıran Ülkücüler, eğrilerin hükümdar olduğu toplumda inadına dik, inadına doğru olarak kalmışlardır.
6 Nisan günü Türkün haykırış günüdür. 6 Nisan günü ülkücülerin düzenden öç alma günüdür. 6 Nisan günü Türk Milletinin ırgalanış günüdür. 6 Nisan günü ezber bozma günüdür. 6 Nisan günü hepimizin günüdür. Sinema salonlarında en önlerden yerlerimizi alıp saflarımızı sıklaştıralım. Türkün hükmetmediği devlete, kurumlara, hatta sinemalara saygı duymayalım