- merhaba ekrem abi nasılsın?
- ne olsun be evlat iyilik sağlık.
- evlat epeydir görünmüyordun, nerelerdeydin?
- evet ekrem abi yoktum, bir iş için antalya da idim.
- hımm. antalya .. güzel.. neresinde?
- konyaaltı denen ilçede büyük bir otelde konakladık.
- bak evlat, konyaaltı denen yere esasında halk eskiden koyaltı diyormuş. ancak zamanla dönüşerek konyaaltı denmeye başlamış. bunu biliyor muydun?
- abi bende kafayı taktım bu konuya oraya vardığımda. civarda yaşayanlara sordum. onların çoğu senin verdiğin cevabı verdiler. ancak bana pek inandirıcı gelmedi. zira bizim insanımız pratiktir ama koy dan konya çıkaracak kadar uçuk değildir.
- ee evlat meramın ne?
- valla yöredeki kahvehanelerden birinde çay içerken de sordum kahve meclisinde bulunanlara. onlarda bu konuyu bilse bilse yörüklerin ibramı bilir dediler. yakındaysa buyursun çay içer laflarız deyiince bir saat geçmeden ibraam geldi. kafası güzel bir abimiz o da. tarihe meraklı. aynı soruyu ona da sordum. cevaben dedi ki; '' konya vilayetinin sınırları zamanında antalya sahiline kadar uzanıyormuş. balıkçılara, gemicilere, sayıları az olsa da denize zevk içen girenlere nereye gidiyorsun diye sorulunca konyaaltına gidiyorum cevabı alınırmış. haliyle bölgenin ismi konyaaltı olarak kalmış.
- hımm. valla bana da bu açıklama pek inandırıcı gelmedi evlat.
- haklısın ekrem abi ben de pek inandırıcı bulmadım ama aksine bir delil yok. o yüzden araştımalarım devam ediyor.
- devam et evlat. dayanağı güçlü bir açıklama bulursan naçiz kulunuz ekrem abi ne de haber ver.