--spoiler--
Keşke eğitimle ilgili her şey yukarıdaki toplama işlemi kadar kolay olsaydı.
Eğitimin kökü eğ-(eğmek)ten geliyor ve eğitmek de eğip bükmeyi anlatıyor. Bu yüzden çocuklar, gençler okulların kapısından girdikleri andan itibaren eğilip bükülüyorlar ve istendik davranışlar geliştirmeye hazır hale getiriliyorlar. 1923ten beri, bakanlar değiştikte, müfredat sistemleri, uygulamalar, eğitim anlayışları da değişen ve bir türlü yolunu bulamayan bir eğitim sisteminde ırkçı, militarist, cinsiyetçi nesil yetişip duruyor. Eğilip bükülmek istemeyenler için de okul yerine cezaevleri inşa ediliyor.
Son MEB Bakanı, AKP Hükümetinin ustalık dönemi bakanlarından. Yandaş sendikalarıyla bir yıl önce Milli Eğitim Şurasından geçirdikleri kararı pedagojik anlamda işin muhataplarını da katarak konuşmak, tartışmak yerine paldır küldür, Meclisten geçirmeye çalışıyorlar. Gerçi insan hayatının değersiz olduğu bir yerde, sonuçlarını hemen görmediğimiz gençlerle ilgili kararlarda ayrıntılı düşünmeye, tartışmaya ne gerek var? Görünen, kendi dindar nesillerini yetiştirmek uğruna her yol mubahtır üzerinden çalışmalarını sürdürdükleri.
Getirmek istedikleri sistemle aslında 15 yıl önceki ilkokul, ortaokul ve lise düzeneğine tekrar dönüyoruz. Ama bu sefer 5 + 3 + 3 değil de 4 + 4 + 4 yıl. Öğrenci 6 yaşında okula başlayacağı için okul öncesini de böylelikle zorunlunun içine alıvermiş oldular. Yine 8 yıl zorunlu ve sözde parasız.
işin en kritik noktası ortaokul yani ikinci 4 yıllık aşama. Burada öğrenciler 10 yaşındayken başarı (kime göre ve neyin başarısı?) gibi soyut bir gerekçeyle akademik eğitime, mesleki eğitime ya da din eğitimine yönlendirilebilecek. Birçok öğrencinin kendi öznel tercihi olmayacak, tercihler aileler tarafından belirlenecek. Ailenin maddi durumuna, siyasi tercihine, toplumsal konumuna bağlı olarak çocuklar dini okullara, kız meslek, endüstri meslek okullarına yönlendirilecekler ve gelecekleri 10 yaşında belirlenerek eğitimle sosyal ve sınıfsal konumunu değiştirme ya da kadınlar için kendini güçlendirmenin de önü kapatılmış olacak. Zorunluluk 8 yıl olduğu ve genel lise de bırakmayacakları için önü erkenden kapatılan çocuğun, liseye devam etmek istediğinde bile (akademik ve mesleki lise) Anadolu liselerine, fen liselerine gidebilmesi hayal olacak. Çünkü meslek liselerinde stajlarda emekleri sömürülen çocuk işçilerin (motordan cilt bakımına kız-erkek öğrenci fark etmeden) diğer okullarda okuyan akranlarıyla aynı sınavda başarılı olmaları pek de inandırıcı olmasa gerek. Böylelikle özellikle kız çocuklarının fiili olarak önleri kesilmiş olacak. imam hatipler, kız meslek liseleri onları aynı zamanda dindar neslin kadınları olarak da hazırlayan okullar olacak.
Bu yasa böyle geçtiğinde, beş yıl sonra, anaokullarında çocuk anneler, kuaförlerde cilt bakım uzmanı çocuklar, çocuk aşçılar, özellikle de çocuk gelinleri daha çok görmeye başlayacağız demektir.
--spoiler--