konuşma tarzı, 'dobra, gerçekçi, tarafsız bir yorumcuyum' şeklindedir. kendisine 'henry yi tekrar arsenal de gördüğünde duygulanmayacaksan, o hissiyatı anlayamıyorsan niye sporla ilgileniyorsun' sorusunun sorulması gerekir. en son açıklaması alt yapının bir hayal ürünü olduğu şeklindedir, bunu, kendine göre, ajax, s.lizbon gibi örneklerle kanıtlamıştır fakat barcelona'nın adını ağzına bile almamıştır. alt yapıya yatırım yapan klüplerin de avrupada başarılı olamadığını savunmuştur, türk klüpleri yıllardır avrupayı sarstığından olsa gerek bu yolu doğru bulmadığını vurgulamıştır. yapmadığı hesaplardan en önemlisi, bahsettiği klüplerin, avrupa devleri bile zarar ederken kar eder durumda olmalarıdır. ayrıca, barcelona'nın başarısından sonra, real madrid gibi bir transfer devi bile, kendi yetiştirdiği futbolcuları tekrar kadroya monte etmeye çalışmaktadır. bjk tabii ki de, avrupadan genç yetenek alamaz ama türkiyede, düzgün bir yatırım yapılırsa, bu kadar futbol meraklısı çocuklardan bir kaçını yetiştirebilirsiniz. sonuçta milli takımın formasını giyen çoğu futbolcu, bir takımın alt yapısından yetişti.*
