müslümanların bilimi düşman olarak görmesi

entry204 galeri
    107.
  1. yanlış önermedir, islam bilim tarihine bakıldığında bu önerme kesinlikle yanlışlanacaktır. batı dünyasının katolik kilisesiyle olan kavgasından bize nedir, ayrıca rönesans yılları referans alınarak, şu günümüzde reformist yaklaşımların içine girmenin mantığı yoktur, çünkü islam dünyasında batı'da olduğu gibi cennetten arsa satan, günahı diş çeker gibi çıkartan imamlar yoktur, olmamıştır. ülkemizdeki ateist gruplar kiliseyi her seferinde örnek teşkil ederek, genele hakim bir önyargıyla islam dünyasına yaklaştıklarından bu argümanlar türemektedir, ancak altı boştur.

    misalen islam dünyasının bilim tarihine bakıldığında, darwinden 1000 yıl evvel meleke kazanma kuramı geliştiren el- cahiz'e, ismail hakkı bursevi'ye, farabi gibi bir dehaya, ibni sina gibi bir fikir ve bilim adamına rastlanacaktır.

    o kadar ki, pakistanlı, imam rabbani'nin halen piyasada satılmakta olan mektubat' tan; onların (filozofların) akla dayanan düzgün ilimlerinden biri geometridir ki ne dünya saadetine, ne edebi kurtuluşa hiçbir faidesi yoktur. bir üçgenin üç iç açısının toplamının, 2 dik açıya ya da 180 dereceye eşit olduğunu bilmek kime ne kazandırır. imam rabbani'nin 17.yüzyılda geometri hakkındaki söyledikleri o çağda bilime nasıl bakıldığının bir örneği.

    öte yandan, ibn-i haldun'dan da önce 3,5 asır önce yaşamış olan imami fahrettin razi, geometri bilmek müslümanlara farzdır çünkü geometri bilmeden kıblenin yönünü bile tayin edemezsiniz. onun için geometri bilmek her müslümana farzdır, diyor. bir dönem islam alimleri diyorlar ki geometri bilmek farzdır, geometri bilmeyenin aklına da, imanına da itimad edilmez. 250 yıl geçiyor, imam rabbani çıkıyor geometri bilmenin faydası yok diyor. tezat bir durum, ancak bilimsel çalışmaları dünyanın içinde bulunduğu koşullar, politik etkiler her zaman olumlu ya da olumsuz yönde etkilemiştir.

    son olarak skolastik dönemi referans alıp yansıtma psikolojisiyle islam tarihinin bilimsel anlamda ne kadar yetkin adamlar yeiştirdiğine ve bilime yaptıkları katkıya bakılmaksızın seküler algı geliştirmek cehaletin ta kendisidir. adını yazamadığımız, çalışmasının ne olduğunu veremediğimiz sayısız islam alimi vardır islam tarihinde, ancak bakmak yetmez görmek gerekir, önyargıları kırmak gerekir.

    en bariz örneklerden biri de, hani ehli keyf adamların şiirlerine hayran olduğu ömer hayyam'dır. hani ateist zannedilen, hani allah'a olan aşkını şarapla temsil eden büyük deha... matematikten az buçuk anlayanlar bilirler ki cebirde bilinenin değeri yoktur, mutlak olarak vardır ancak matematiğin mantığı açısından bilinen, sadece kullanılacak olan materyeldir, ancak bilinmeyen esas olandır. işte hayyam bilinmeyeni bulmuş bir alimdir, yani x'i, adını da o tarihte arapça bilim dili olduğu için, manasız anlamına gelen ''şey'' koymuştur. bu ve buna benzer örnekler çoğaltılabilir, ancak islam dünyasını televizyonu şeytan icadı olarak gören adamlar temsil etmemiştir, edemeyecektir hiçbir zaman. seküler grupların görmek istediği de budur, ancak öyle bi islam dünyası yoktur, olmamıştır, olmayacaktır.

    son olarak fizikçi abdüsselam kimdir bir araştırılmalıdır, avrupa'nın cern'de 10 milyar dolar harcayıpta bulmaya çalıştığı kütle neden var sorusunun esasını teşkil eden, yani bu sorunun sorulmasına olanak sağlayan higgs bozonunu bulmuştur. nobel bilim ödülü aldığı sırada yaptığı konuşma bir okunmalıdır

    edit: anlaşılan gerçekler bazılarımızın hoşuna gitmemiş, istediğiniz kadar eksileyin, doğrular doğru olarak kalmaya devam edecek çünkü, pabucumun sekülerleri sizi.
    0 ...