çocuk yapma konusunda herkesden daha özgür ve bu özgürlüğü tepe tepe kullanıyor olmasıyla da son derece rasyonel insandır.
çok zengin adam çok çocuk yapmaz mal bölünmesin, güç eksilmesin, evlenme yoluyla mal mülk başka ailelere peşkeş çekilmesin diye düşünür.
orta halli insan çok çocuk yapmaz param belli, bir olsun iki olsun yeter; iyi eğitim vereyim gücüm belli kudretim belli diye düşünür.
fakir insan için bir çocuğun on çocuktan farkı yoktur. nasılsa her şekilde fakirdir. hatta bir iki çocukla daha fakirdir. nasılsa çocuklar öyle yada böyle büyür. çok çocuk demek ilerde çalışarak eve katkı sağlayacak daha fazla kişidir ve nihayetinde her biri ayrı bir umuttur.
yani fakirlik paylaşıldıkça artan bir şey olmadığından özgür ve aksine azalma umudu olduğundan rasyoneldir. neticede ne kadar daha kötü olabilir ki?
ve bu çocukların vereceği yan hasarlar çocuk sahibi tarafından değil diğerleri tarafından üstlenilecektir. bu da son derece doğaldır; toplumun dibinde, yukardan düşen kırıntılarla yaşamanın en azından bu ayrıcalığı olmalıdır.
bu konuyla ilişkili bir başka dikkat çekici şey ise üst tabakadakiler bu fakirlerin oluşturabileceği yan hasarı azaltmak için sorunun temelini düşünmek yerine kendilerini özel güvenlikli yüksek duvarlarla çevrilmiş gettolara hapsederek yaşamayı seçmeleridir.