hala saçma argümanlarla karşı çıkılmaya çalışılan kampanya.
''...ama devletin resmi ve tarafsız kurumundan bahsediyoruz'' denmiş. cambridge de zaten devlet üniversitesidir. ayrıca geçmişi, geçmişte dini eğitim veren bir kurum olması önemli değildir, önemli olan şu an ne olduğudur, ve şu an dünyanın en çok nobel ödülü kazanmış, en ünlü bilim adamlarını yetiştirmiş üniversitedir. buna rağmen hala ''üniversite bilim yuvasıdır'' diye karşı çıkanlar var ki, onlara artık ne demeli bilmem.
''...mescidin de, havranın da, bilmemneyin de orada var olması demek, orada okuyan ve o inançlara tabi olmayan öğrencilerin fiilen dışlanması anlamına gelir.'' herhalde daha saçma bir cümle olamazdı. güzel kardeşim, senin inancın her neyse verirsin dilekçeni, eğer inancın gün içinde belirli vakitlerde ibadeti gerektiriyor ise üniversite sana da ufak bir ibadethane ayarlar, ayarlaması gerekir. ayarlamıyor ise o zaman dışlanmış olursun, evet. ama sen sırf çamur yapma amaçlı gidip de ''ben pastafaryanım, ya da ben yeni bir din kurdum ve bu dine göre günde 20 vakit ibadet etmeliyim, bu yüzden ibadethane istiyorum'' tarzında saçmalarsan olmaz.
laiklik, inanç yasaklaması değil inanç özgürlüğüdür. bakın gerçek laikliğe örnek size işte cambridge, harvard ve niceleri..bize de oralardan getirdiler zaten laikliği, ama gelirken değişti azıcık.
