fil mezarlığı ve bilgi çağı öyküleri şiddetle tavsiye olunur.
kısa ama çok kısa hikayelerden oluşan yekta kopan kitabı. bir günde hatta 2 saat içinde filan bitirebilirsiniz. illa ki kendi yaşamınızdaki pişmanlıkları, boşlukları, güzellikleri, hüzünleri anlatan yerler yakalarsınız bazı öykülerde ve tekrar okursunuz onları. sonra tekrar ve tekrar ve tekrar... ama hayat o öykülerdeki kadar güzel değildir, oysaki hüzünler bile güzeldi okurken, öykülerde.
yekta kopan' a sitem etmek istersiniz benim etkilendiğim öyküden etkilenirseniz eğer; senin gazına geldim ama yine hayalkırıklığı yaşadım dersiniz. yazma abi, inandırma bizi insanların hepsinin senin kadar naif olabileceğine, olaylara senin kadar ince bakabileceğine dersiniz. hayatın gerçeklerine döner ve yekta kopan' a sağlam bir küfredersiniz ama eminim bir süre sonra bu kez hayatın gerçeklerinden bu kitaptaki o sevdiğiniz bir iki öyküye kaçar ve yekta kopan' a teşekkür edersiniz. öyle bir kitap işte. çok iyi değil, çok edebi değil; ama sıcacık bir kitap.