henüz tanımıyorum seni. ama sana aşığım. bunu sen belki bir sene sonra belki de yarın öğreneceksin. sana bunları yazarken birgün okursun diye değil, sana olan aşkımı herkes senden önce duysun da şaşırmasın diye yazıyorum. şu an işten çıkmış olabilirsin, yorgun argın evine dönüyorsun belki... belki hayatının en önemli sınavını başarıyla tamamladın ve bunu kutluyorsun... belki feleğin çemberinden geçiyorsun ağır ağır yaralandıkça hırslanıyorsun, hayat yoruyor seni. korkma sakın ben varım. belki bir köşede hıçkıra hıçkıra ağlıyorsun seni ne kadar mutlu edeceğimden habersiz, bir başkası için lanetler okuyorsun. oku, hakkındır. orada olup gözyaşlarını silmek isterdim, sana üzülme demek isterdim ama o zaman belki de bu kadar değerli olmazdı sana olan tutkum. sana sen yokken aşık oldum ben, yokluğunda yataklara düştüm, kahroldum. bu acı beni öldürmüyorsa sebebi bir yerlerde nefes almandır. saçlarını yastığa döküp hülyalara dalıyorsun, yürüyorsun bilmediğin bir yerde, şaşkın şaşkın etrafına bakıyorsun. yanına gelen o adam benim işte, elini tutuyorum. uyanınca herkese beni anlatıyorsun, gülüyorsun, kızarıyorsun. işte o an başlıyorsun sen de beni sevmeye. sen sevdikçe bahar daha çabuk geliyor inan. kasımpatları elele tutuşuyor ikimize özenip.
kör olsam yine de bulurum seni, yüzünü ezbere biliyorum. sağır olsam sessizliğinden tanırım. elim ayağım olmasa rüyalarına gelirim geç kalmamak için her zamanki yerimizdeki randevumuza. ismin ne de çok yakışıyor aşkın yanına ah... bütün şarkılar senin için yazılmış, bütün şiirler sanki sana. seni benim kadar seven binlerce insan var sanki şu koca dünyada. ben onlara rağmen aşık olmaktan korkmadım sana. gücü yeten gelsin alsın seni benden. sen yokken yemin ettim ben sensiz kalmamaya...