- mükemmel bir girişle başlıyor, fethin hz. Muhammed (s.a.v.) hadisi ile olan bağlantısının sunulması güzeldi.
- müzikler genel olarak hoşuma gitti. ama film müziklerinden fazla anlamam.
- sultan mehmet ve ulubatlı hasan'ın baştakı kılıç sahnesi de, türk filmlerinde görmeye alışkın olmadığımız derece güzeldi, kamera açıları falan başarılı idi.
- yapılan mekanların digital olduğu çok belli idi. hatta yürürlerken, havada yürüyorlardı. o derece.
- savaş sahnelerinde özellikle ulubatlı hasan'ın sancağı dikmeden önceki şovalye ile olan sahnesinde, arkadaki figüranlar çok sırıttı. adamlar kılıç sallamıyor, sadece hava tutuyorlardı ve bekliyorlardı.
- şahi topunun kaleyi yıktığı sahneler de biraz çizgi film havasında idi.
- lağamcı dayılar çok netti. kafamda canlandırdığım lağamcılara hiç benzemiyor hepsi bodyci idi.
- akşemsettin hazretleri daha çok nasrettin hoca'ya benziyordu. biraz daha azametli bir tercih olabilirdi.
- ulubatlı hasan'ın zina yapması olmamış.
- düşman kalesinin önünde namaz kılma olayı iyi fakat, böyle sere serpe değil, 2 takım halinde, biri korurken diğeri kılar bir şekilde olsaydı daha iyi olurdu.
- saraydaki hatunlar yine muhteşem yüzyıl'daki gibi güzel güzel giyinmişlerdi.
- sultan mehmet'in "bana yeniçeri'lerin silah durumu ile ilgili rapor hazırla." demesi biraz garip olmuş. filmde genel olarak metinlerde biraz daha dikkat gösterilebilirdi.
- gemileri karadan yürütme sahnesi çok güzeldi ancak o aşamaya nasıl geldiğimizi görsek iyiydi. sultan mehmet biraz düşünse, hayalinde canlansa, biraz istişare etse, sonra karar verse iyi olurdu. zira sahne bir değişti, hop gemiler gidiyor.